Genel denetimlerde yüzlerce sürücüye işlem
Genel denetimlerde yüzlerce sürücüye işlem
İçeriği Görüntüle

Üstel, yaptığı paylaşımda Kıbrıs Türklerinin devletleşme sürecinin Genel Komite’den başlayarak Geçici Türk Yönetimi, Türk Yönetimi, Otonom Türk Yönetimi, Kıbrıs Türk Federe Devleti ve nihayetinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne uzanan bir tarihsel yürüyüş olduğuna dikkat çekti.

1963 yılında Kıbrıs Türk halkına yaşatılan acıların ardından fiilen dağılan Kıbrıs Cumhuriyeti sonrasında başlayan görüşmelerin, iki taraf arasındaki zihniyet farkını açıkça ortaya koyduğunu belirten Üstel, Türk tarafının eşitlik, onur ve güvenlik temelinde çözüm arayışında olduğunu, Rum tarafının ise Kıbrıs Türklerini hiçbir zaman eşit bir halk olarak görmediğini ifade etti.

15 Temmuz 1974’te Yunan cunta yönetimi ve EOKA mensuplarının Makarios’a karşı gerçekleştirdiği darbenin, Enosis hedefini açıkça ortaya koyduğunu kaydeden Üstel, Türkiye’nin garantörlük haklarını kullanarak 20 Temmuz 1974’te başlattığı Barış Harekatı’nın Kıbrıs Türk halkının yok edilmesini önlediğini ve adaya barışı getirdiğini vurguladı.

Üstel, Barış Harekatı sonrasında federasyon temelinde iyi niyetle yürütülen süreçlerin Rum tarafının uzlaşmaz tutumu nedeniyle sonuçsuz kaldığını, bu nedenle Kıbrıs Türk halkının self determinasyon hakkını kullanarak 15 Kasım 1983’te Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni ilan ettiğini belirtti.

2004 Annan Planı referandumunda Kıbrıs Türk halkının “evet”, Rum tarafının ise “hayır” dediğini hatırlatan Üstel, buna rağmen Kıbrıs Türklerine verilen sözlerin tutulmadığını ve ambargoların sürdüğünü kaydetti.

Paylaşımında özellikle gençlere seslenen Üstel, “Eksiklerimiz olabilir, hatalarımız olabilir. Ama her şeyin üzerinde bir gerçek vardır: Bizim bir devletimiz vardır. Güven içinde yaşadığımız bir devlet. Devletsiz kalamayız, yaşayamayız, var olamayız” ifadelerini kullandı.