Yeni bir tarif, farklı bir sunum ya da sıra dışı bir lezzet saniyeler içinde milyonlara ulaşarak küresel bir trend hâline gelebiliyor. Ancak uzmanlara göre bu hızlı yayılım, “tek tip beslenme” tehlikesiyle değil; aksine yerel mutfaklara ilham veren çeşitlilikle sonuçlanıyor.

Tek Tip Beslenme Mümkün mü?
Sosyal medya trendleri, bazı yemeklerin aynı anda dünyanın dört bir yanında popüler olmasına yol açıyor. Pandemi döneminde TikTok’ta “baked feta pasta” tarifinin küresel bir fenomen hâline gelmesi bunun en çarpıcı örneklerinden biri.

Ancak gastronomi uzmanları, coğrafya, ekonomi ve kültürel alışkanlıkların beslenmeyi hâlâ güçlü biçimde şekillendirdiğini vurguluyor. Sosyal medya etkisiyle bazı tatlar evrenselleşse de, yerel mutfakların kültürel bağları ve çeşitliliği tamamen ortadan kalkmayacak.

Yıllara Göre Sosyal Medya Yemek Trendleri
2010–2012: Instagram’ın yükselişiyle “görselliğin lezzetten önce geldiği” dönem başladı. Katmanlı tatlılar, renkli cupcakeler ve “freakshake” gibi dev içecekler öne çıktı.

Bulgurun Kültürel Yolculuğu ve Yöresel Yansımaları
Bulgurun Kültürel Yolculuğu ve Yöresel Yansımaları
İçeriği Görüntüle

2013: Hibrid lezzetlerin yılıydı. Cronut (croissant + donut) ve ramen burger gibi sıra dışı füzyonlar sosyal medyada patlama yaptı.

2014–2015: Unicorn tatlıları ve gökkuşağı renkli bagel’lar dönemi. Görsel çarpıcılık, lezzetin önüne geçti.

2016–2018: Güney Kore çıkışlı “mukbang” akımıyla yemek, bir izleme deneyimine dönüştü. Aynı dönemde avokado tostu, sağlıklı yaşamın sembolü hâline geldi.

2019: “Tavuk sandviç savaşları” restoranlar arasındaki rekabeti sosyal medya üzerinden büyüttü.

2020–2021: TikTok tarifleriyle ev mutfağı yeniden doğdu. “Baked feta pasta”, “pesto eggs” ve “salmon rice bowl” milyonlarca kişi tarafından denendi.

2022: “Pasta chips” ve “butter boards” gibi yaratıcı sunumlar öne çıktı. Sunum, hikâye anlatımına dönüştü.

2023–2025: Retro lezzetlerin dönüşü başladı. “Cottage cheese” yeniden popülerleşti, nostaljik “chaos cakes” akımı doğdu.

Gastronomide Üç Büyük Dönüşüm
Görsellik, lezzetle eşdeğer hale geldi. Şefler artık tabakları yalnızca damak zevkine değil, kameraya da hitap edecek biçimde tasarlıyor.

Trend tabanlı menüler. Restoranlar, viral olan tarifleri hızla menülerine uyarlıyor.

Küresel ilham, yerel uyarlama. New York’ta doğan bir tarif, kısa sürede İstanbul veya Lefkoşa’da yerel dokunuşlarla yeniden yorumlanıyor.

Sonuç: Ekranlarda Başlayan Mutfak Dönüşümü
Sosyal medya, 2010’dan bu yana yeme-içme alışkanlıklarını küresel ölçekte dönüştüren en güçlü araçlardan biri hâline geldi.
Tek tip beslenme tam anlamıyla mümkün olmasa da, sosyal medya sayesinde belli dönemlerde dünyanın farklı noktalarında benzer yiyeceklerin aynı anda popüler olduğu açık.

Gastronomi artık sadece mutfakta değil, ekranlarda da şekilleniyor.