Kırmızı Bültenle Aranan Daniel Zarog'un Hukuk Mücadelesi: "İsrail'de Can Güvenliğim Yok"
İsrail'de hasmı Shaul Peretz’in karısını öldürdüğü iddiasıyla hakkında kırmızı bülten çıkarılan Daniel Zarog, Kuzey Kıbrıs'ta tutuklandıktan sonra Birleşmiş Milletler (BM) aracılığıyla Güney Kıbrıs'a teslim edildi. Zarog, sığınma talebinde bulunarak iade edilmemek için hukuk mücadelesi başlattı ve ülkesinde can güvenliği olmadığını iddia etti.
Girne'de Başlayan ve BM'ye Ulaşan Süreç
İsrail'in talebiyle Interpol tarafından kırmızı bültenle aranmaya başlanan Daniel Zarog, Girne'de tespit edilerek KKTC makamlarınca tutuklandı. Türkiye Cumhuriyeti aracılığıyla gelen bülten üzerine hakkında "yasaklı göçmen" kararı çıkarılan Zarog'un iadesi için İsrailli yetkililer, uluslararası alanda tanımadıkları KKTC ile doğrudan temasa geçmeyi teklif etti. Ancak KKTC yasaları gereği yasaklı göçmenler geldikleri yere iade edildiğinden, Zarog Güney Kıbrıs'a değil, iki bölge arasındaki sınır hattında bulunan BM yetkililerine teslim edildi. Bu teslimat, Zarog'a uluslararası haklarını kullanma fırsatı tanırken, BM de şahsı Kıbrıs Cumhuriyeti'ne devretti.
Cinayet İddiasının Gölgesindeki Husumet
Daniel Zarog, hasmı olarak bilinen Shaul Peretz’in eşi Almog Peretz'i öldürmekle suçlanıyor. Ancak Zarog'un avukatları, bu suçlamanın bir komplo olduğunu savunuyor. Bu iddiayı güçlendiren en önemli gelişmelerden biri, şikâyetçi Shaul Peretz’in şu anda Daniel Zarog’un çocukluk arkadaşı Yossi Shriki’yi öldürmekten İsrail’de cezaevinde olması. Ayrıca, Shaul Peretz’in kardeşi Yaniv Peretz, 2013 yılında Daniel Zarog’un aracına bomba yerleştirmeye çalışırken suçüstü yakalanmış ve bu suçtan 5 yıl hapis cezası almıştı.
Zarog'un Savunması: "Suikastlardan Kurtuldum, Komplo Kurbanıyım"
Daniel Zarog, ülkesi İsrail'de daha önce üç kez yargılanıp beraat ettiğini ve bu süreçte cezaevinde dahi defalarca suikast girişimine maruz kaldığını belirtti. Avukatları aracılığıyla yaptığı açıklamada, ailesinin sürekli ölüm tehditleri aldığını, İsrail polisinin usulsüz tutuklamalarla ailesini taciz ettiğini ve hakkındaki dava dosyasına ilişkin bilgi taleplerinin yanıtsız bırakıldığını ifade etti. Zarog, can güvenliğini sağlayamayan ve kendisine komplo kuranların iddialarıyla hareket eden İsrail adaletine güvenmediği için ülkesini terk ettiğini vurguladı. Zarog ayrıca avukatları ile gönderdiği mesajda ülkesi İsrail’den kaçma sebebinin yargılanmaktan korktuğu için değil kendisini öldürmeye çalışanlardan kurtulmak için olduğunu mesajını iletti.
Uluslararası Boyut ve Belirsizlikler
Bu karmaşık iade sürecinde Türkiye Cumhuriyeti'nin rolü de dikkat çekti. Normalde KKTC'de yakalanan Interpol arananlarını teslim alıp ilgili ülkelere iade eden Türkiye, İsrail adalet sistemine güvenmediği için Zarog'u teslim almayarak sürecin dışında kalmayı tercih etti. Şimdi ise gözler, Avrupa Birliği üyesi olan Güney Kıbrıs'ın vereceği kararda. İnsan hakları sicili BM nezdinde zayıf olan İsrail ile sıcak ilişkilere sahip Güney Kıbrıs'ın, Zarog'un iade talebini nasıl değerlendireceği merak konusu.
Gözler 29 Ağustos'taki Davada
Güney Kıbrıs'a teslim edildikten sonra sığınma talebi, Interpol bültenine itiraz ve adil yargılanma hakkı gibi birçok başvuru yapan Daniel Zarog'un açtığı davalar 29 Ağustos'ta görülmeye başlanacak. Dört çocuk babası olan Zarog'un kaderi, Güney Kıbrıs mahkemelerinin vereceği kararla belli olacak. Mahkeme, can güvenliği olmadığına dair iddiaları ve suçlamaların ardındaki şaibeli ilişkileri ne ölçüde dikkate alacak, kamuoyu tarafından yakından takip ediliyor.