Yeni bir uluslararası araştırmaya göre, aşırı işlenmiş gıdaları yoğun tüketen bireylerin Parkinson hastalığının erken semptomlarını gösterme olasılığı, daha az tüketenlere kıyasla anlamlı şekilde daha yüksek olabilir.
Obezite, diyabet, kalp hastalıkları ve bunama gibi pek çok rahatsızlıkla ilişkilendirilen ultra işlenmiş gıdalar; ucuzluğu, kolay erişilebilirliği ve uzun raf ömrü nedeniyle Türkiye’de de yaygın olarak tüketiliyor. TÜİK verilerine göre, Türkiye’de özellikle genç nüfus arasında paketli ürünlere yönelim son yıllarda artış gösterdi.
Semptomların artışı araştırmaya yönlendirdi
Yeni çalışmada araştırmacılar, Parkinson hastalığı gelişmeden önce ortaya çıkan ancak hastalığın habercisi olabilecek bazı erken belirtileri inceledi. Bunlar arasında kabızlık, depresif ruh hali, vücut ağrıları, gündüz uykululuk hali ve koku alma duyusunda azalma gibi semptomlar yer aldı.
Çalışmada özellikle şekerli içecekler, paketlenmiş atıştırmalıklar, hazır tatlılar, sütlü tatlılar, yapay tatlandırıcılı gıdalar ve çeşitli işlenmiş et ürünleri gibi gıdalar dikkate alındı.
Aşırı tüketim Parkinson’u erkene çekiyor
Araştırmanın ortak yazarlarından biri olan, Şanghay’daki Fudan Üniversitesi'nden beslenme epidemiyoloğu Dr. Xiang Gao, “Sağlıklı beslenme tercihleri, beyin sağlığımız üzerinde uzun vadeli etkiler yaratabilir. Araştırmamız, işlenmiş gıdaların aşırı tüketiminin Parkinson’un erken belirtilerini artırabileceğini gösteriyor” dedi.
Katılımcılar, günlük ultra işlenmiş gıda tüketim miktarlarına göre beş gruba ayrıldı. En fazla tüketen grubun günde ortalama 11 porsiyon veya daha fazla işlenmiş gıda tükettiği, en az tüketen grubun ise üç porsiyonun altında kaldığı bildirildi. Sonuçlara göre, günde 11 veya daha fazla porsiyon tüketen kişilerde Parkinson’un üçten fazla erken belirtisini gösterme olasılığı, daha az tüketenlere kıyasla 2,5 kat daha fazlaydı.
43 bin kişi üzerinde yapıldı
Çalışma kapsamında 43 bindden fazla kişi 26 yıl boyunca takip edildi. Katılımcıların gıda tüketim alışkanlıkları belirli aralıklarla anketlerle ölçüldü ve gıdalar, Nova sistemiyle işlenme düzeylerine göre sınıflandırıldı.
Araştırma, yaş, fiziksel aktivite, alkol ve sigara kullanımı gibi değişkenleri de göz önünde bulundurdu. Kabızlık hariç hemen hemen tüm erken Parkinson belirtilerinde, yüksek oranda ultra işlenmiş gıda tüketimiyle risk artışı gözlemlendi.
Nedensellik değil güçlü bir ilişki dikkat çekti
Bilim insanları, bu sonuçların nedensellik değil, güçlü bir ilişki gösterdiğine dikkat çekiyor. Yani işlenmiş gıdalar doğrudan Parkinson’a yol açıyor demek için henüz erken. Ancak bu bulgular, sağlıklı beslenmenin yalnızca kilo kontrolü ya da kalp sağlığı için değil, beyin sağlığı için de kritik olduğunu bir kez daha vurguluyor.
Dr. Gao, “Daha fazla doğal ve besleyici gıda, daha az işlenmiş ürün tüketmek, Parkinson’un erken belirtilerini yavaşlatmak adına etkili bir adım olabilir” diyerek çalışmanın bulgularının ileri araştırmalarla desteklenmesi gerektiğini vurguladı.