Söz konusu tanıtımlarda, daha önce defalarca haberleştirilen ve tepki çeken “Venedik’teymiş hissi” yaratıldığı iddia edilen pazarlama dilinin sürdürüldüğü öne sürülüyor. Denize kıyısı bulunmayan projelerin, broşürler ve reklam görsellerinde deniz varmış izlenimi oluşturacak şekilde sunulmasının, özellikle diğer ülke vatandaşlarını yanıltıcı nitelik taşıdığı ifade ediliyor.
Bu projeler, geçmişte kamuoyunda tartışma yaratan aynı görsel ve söylemlerle bugün farklı uluslararası fuarlarda ve platformlarda yeniden tanıtılıyor. Gerçek fiziki koşullarla örtüşmeyen bu sunumların, hem alıcıları yanıltma riski taşıdığı hem de KKTC’deki mülkiyet yapısını uluslararası alanda tartışmalı hale getirdiği belirtiliyor.
Bu çerçevede Süleyman Can ve DEMS Construction ismi özellikle gündeme gelirken, inşaatı tamamlanmamış ve tapu statüsü netleşmemiş projelerin hangi hukuki zemine dayanarak tanıtıldığı sorusu yanıt bekliyor. Tapu sahibi ile projeyi pazarlayan tarafın farklı olması durumunda ortaya çıkabilecek hukuki risklere dikkat çekilirken, yetkili kurumların bu tür tanıtım ve satış faaliyetlerine karşı daha etkin denetim yapması gerektiği vurgulanıyor.
Kamuoyunda yükselen tepkiler, tapu güvenliği, mülkiyet şeffaflığı ve yanıltıcı reklam iddialarına ilişkin acil ve açık bir resmi açıklama beklentisini artırıyor.




