Yakın Doğu Üniversitesi'nde düzenlenen ve HP Lefkoşa İlçe Başkanı Mustafa Kendir’in açılışını yaptığı mülkiyet temalı konferansta konuşan Özersay, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM), “Kapsamlı çözüm beklenmeden insan hakları ihlalleri konusunda adım atılmalı” mesajını yıllar önce verdiğini hatırlattı.
Kıbrıslı Türklerin mallarıyla ilgili etkili bir iç hukuk mekanizması bulunmuyor
Özersay, kuzeyde Taşınmaz Mal Komisyonu’nun (TMK) kurulmuş olmasına rağmen, güneyde Kıbrıslı Türklerin mallarıyla ilgili etkili bir iç hukuk mekanizması bulunmadığını vurguladı. Özersay’a göre, 1985 Anayasası’nda Rumlara tazminat öngörülmesine rağmen bu yasa 30 yıl boyunca yürürlüğe konulmadı. TMK’nın ise 2005 yılında AİHM kararları doğrultusunda oluşturulduğunu söyledi.
"İki taraflı bir mülkiyet komitesinin kurulmalı"
Özersay, hem kuzeydeki TMK’nın kapasitesinin artırılması hem de güneyde Kıbrıslı Türklerin mülkiyet haklarına çözüm getirecek bir yapı kurulması gerektiğine dikkat çekti. Ayrıca, bir tarafta mal alıp diğer taraftaki hakkından feragat edenlerin tespit edilmesi gibi karmaşık durumların netleştirilebilmesi için iki taraflı bir mülkiyet komitesinin kurulması önerisinde bulundu.
Bu komitenin Avrupa Konseyi ile iş birliği içinde çalışabileceğini belirten Özersay, şu başlıklara vurgu yaptı:
-
Güneydeki Vasilik Yasası’nın AİHM denetimine açılması,
-
TMK’nın daha etkili çalışması için hukuki ve idari reformların yapılması,
-
Mülkiyet devirlerinin ve feragat süreçlerinin şeffaf şekilde yürütülmesi,
-
Bireysel anlaşmalara dayalı taşınmazların tapu kayıtlarına doğru şekilde işlenmesi.
Özersay, mülkiyet konusunun yalnızca hukuk değil, aynı zamanda toplumsal barış ve bireysel adalet açısından da çok boyutlu bir mesele olduğunun altını çizdi.
“Mülkiyet meselesi sadece çözüm sürecinin değil, bireylerin temel haklarının korunmasının da bir parçasıdır. Bu yüzden kapsamlı çözüm beklenmeden, karşılıklı iyi niyete dayalı somut adımlar atılmalıdır.”