Başkan Füsun Cemaller, Kıdemli Yargıç Vedia Berkut Barkın ve Yargıç Gülay Uğur’dan oluşan mahkeme heyetinin kararını Yargıç Gülay Uğur okudu.
Mahkemede, 2025 yılı Eylül ayı içerisinde Lefkoşa’nın Ortaköy bölgesinde H.E.’nin ikametgâhında ocak ayından itibaren temizlikçi olarak çalışan sanığın, yatak odasında bulunan 316 bin TL değerindeki ziynet eşyalarını çaldığı belirtildi. Çalınan eşyalar arasında bir adet cumhuriyet altını, dört adet ata lirası, üç adet yarım cumhuriyet altını, bir adet 14 ayar altın bileklik ve dokuz adet çeyrek cumhuriyet altını bulunduğu kaydedildi.
Yargıç Uğur, sanığın 1 Ekim’de Lefkoşa’da tespit edilerek tutuklandığını, ifadesinde 17 Eylül’de mutfakta bir kutu içerisinde bulduğunu iddia ettiği iki ata lirasını aldığını ve 18 Eylül’de Lefkoşa’da bir kuyumcuda 63 bin TL’ye sattığını söylediğini aktardı. Sanığın, parayı korktuğu için çöpe attığını iddia ettiği ancak yapılan incelemelerde bu beyanın doğru olmadığının belirlendiği ifade edildi.
Mahkeme, sanığın Lefkoşa’da başka bir kuyumcuda iki adet yarım altın satarak 32 bin TL aldığına dair tespit yapıldığını da açıkladı. Sanığın, sattığı dört altın ve maaşının bir kısmıyla aldığı 3 bin doları evde klimanın içine gizlediğini söylediği ancak yapılan kontrolde paranın bulunmadığı belirtildi. Çalınan altınların bir kısmının akıbetinin ise tespit edilemediği kaydedildi.
Yargıç Uğur, sanığın 6 Temmuz 2025’ten tutuklandığı 1 Ekim tarihine kadar 87 gün ülkede izinsiz olarak kaldığının belirlendiğini ifade etti. Sanığı suçlu bulup mahkûm ettiklerini belirten Yargıç, müstahdem tarafından sirkat suçunun yaygın, ciddi ve ağır bir suç türü olduğunu, ziynet eşyalarının değerinin yüksek olmasının sanık aleyhine ağırlaştırıcı unsur olarak değerlendirildiğini söyledi.
Kararda, sanığın müştekinin kendisine duyduğu güveni kötüye kullandığı, bu tür suçlarda caydırıcılığın ve kamu menfaatinin gözetilmesi gerektiği vurgulandı. Sanığın çalışmak amacıyla geldiği ülkede izinsiz duruma düşerek suç işlemesinin ceza takdirinde aleyhine dikkate alındığı belirtildi.
Mahkeme, sanığın sabıkasız oluşu, iki çocuğunun bulunması, pişmanlık göstermesi, polise yardımcı olması ve suçu kabul ederek adaletin erken tecellisine katkı koymasını ise lehine hafifletici faktörler olarak değerlendirdi.
Ağırlaştırıcı ve hafifletici unsurlar ile sanığın tutuklu kaldığı süre göz önünde bulundurularak, sanığın 3 yıl hapis cezasına mahkûm edilmesine karar verildi.




