Aşure Nedir, Neden Yapılır?
Kelime anlamı “onuncu” olan Aşure, Muharrem’in onuncu günü yapılan geleneksel bir tatlıdan fazlasını ifade ediyor. Sadece bir yiyecek değil, aynı zamanda bir kültür, bir dua, bir gelenek. İslam tarihinde önemli olayların bu günde yaşandığına inanılıyor. Bunlardan bazıları şöyle:
Hz. Nuh’un gemisinin karaya oturması
Hz. Musa’nın Kızıldeniz’i geçmesi
Hz. Hüseyin’in Kerbela’da şehit edilmesi
Hz. Adem’in tövbesinin kabul edilmesi
Bu nedenle Aşure Günü, birçok kişi tarafından ibadetle, oruçla, sadaka ve paylaşım ile geçiriliyor.
Aşure Tarifi: Her Lokması Ayrı Hikâye
Evlerde kazanlarca kaynatılan aşure, genellikle eşe dosta dağıtılıyor. Tarifi yöreden yöreye farklılık gösterse de, temel malzemeler oldukça benzer:
2 su bardağı buğday
Yarım su bardağı nohut
Yarım su bardağı kuru fasulye
Yarım su bardağı kuru üzüm
8-10 adet kuru kayısı
1 elma
1 portakal kabuğu rendesi
1 su bardağı toz şeker (isteğe göre artırılabilir)
Tarçın, nar taneleri, ceviz ve fındık süsleme için
Aşuredeki 10’dan fazla malzeme, birlik ve çeşitlilik içinde bir bütün oluşturmayı temsil ediyor. Her malzemenin bir anlamı var; sabır, şükür, dayanışma, umut...
Aşure Ne Zaman Başladı?
Aşure tatlısının tarihi, İslamiyet’ten önceye, hatta Hz. Nuh’a kadar uzanıyor. Rivayetlere göre Nuh’un Gemisi tufan sonrası Cudi Dağı’na oturduğunda ellerinde kalan az miktardaki malzemeyle ilk aşure pişirildi. Bu sebeple aşure, “kurtuluşun yemeği” olarak da anılıyor.
Dualar Aşureyle, Bereket Paylaşımla Çoğalır
Aşure, sadece bir tatlı değil; komşular arasında gönül köprüsü, geçmişten bugüne aktarılan bir değer. Büyüklerimizden öğrendiğimiz gibi, aşure yapılır, komşuya tabakla gönderilir, dua ile yenir.
Bugünlerde bir kap aşure pişirip bir başkasının kapısını çalmak, sadece gelenek değil; belki de en çok ihtiyaç duyduğumuz şey: Paylaşmak.