Özersay, iki yıl önce Bakü’de verdiği konferanslarda Nahçıvan’ı Azerbaycan’a bağlayacak koridorun önemine dikkat çektiğini hatırlatarak, anlaşmayla birlikte koridorun ABD tarafından 99 yıllığına kiralandığını, demiryolu, petrol, doğalgaz ve fiber optik hatlarını kapsayacak şekilde “Uluslararası Barış ve Refah için Trump Rotası” adını aldığını belirtti.
Bu gelişmenin ABD’nin Kafkaslardaki nüfuzunu artıracağını ve Rusya’nın etkisini azaltacağını söyleyen Özersay, ancak inşaatın zaman alacağına ve bölgedeki gerginlikler nedeniyle ABD’nin hâkimiyet kurma çabasının kısa sürede sonuç vermesinin zor olduğuna işaret etti.
Ermenistan yasaları çerçevesinde işletilecek koridorun, iki ülke arasında karşılıklı bağımlılığı artırarak gerilim ihtimalini düşürebileceğini ifade eden Özersay, Ermenistan’daki Rus üsleri ve iç siyasetin kırılganlığına da dikkat çekti.
Kıbrıs konusuna da değinen Özersay, ABD’nin kapsamlı ve riskli bir çözüm yerine ekonomik temelli karşılıklı bağımlılık modellerini tercih edebileceğini, statükonun uzun yıllar Batı’nın çıkarlarına hizmet ettiğini savundu. Yeni dönemde güvenlik ve ticari temelli ilişkilerin belirleyici olacağını vurgulayan Özersay, “Büyük resmi okumak kolay değil ama sürekli konuşmak, değerlendirmek ve pozisyon almak şart” dedi.
