Sendika tarafından her ay açıklanan Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırmasına değinen Serdaroğlu, henüz yürürlüğe girmeyen yeni asgari ücret ile açlık sınırı arasındaki farkın kapanmaya yaklaştığını belirtti.
Serdaroğlu açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Binlerce çalışan, ailesiyle birlikte düşük ve yetersiz kazançla yaşam mücadelesi veriyor. Asgari ücretin belirlenmesinde temel ölçüt, çalışanların insan onuruna uygun bir hayat sürdürebilmesi olmalıdır. UBP-DP-YDP hükümeti bunu sağlayamadı.”
“ZORUNLU GİDERLERİ KARŞILAMAYAN ÜCRET, ÜCRET DEĞİLDİR”
Serdaroğlu, ekonomideki yükün sistemli şekilde dar gelirli kesimlere yüklendiğini belirterek, yapılan artışların enflasyonu dengelemekten uzak olduğuna dikkat çekti:
“Zorunlu harcamalar gelirden fazla oldukça, yapılan artışın bir anlamı yoktur. Bu politika krizi çözmek değil, krizin bedelini çalışanlara ödetmektir.”
“ENFLASYONUN SORUMLUSU ASGARİ ÜCRET DEĞİL”
Serdaroğlu, enflasyonun nedeninin çalışanların ücretleri değil, yanlış ekonomik politikalar olduğunu kaydetti. Gelir dağılımındaki adaletsizliğin büyüdüğüne işaret eden Serdaroğlu, adil vergi sistemi çağrısını yineledi:
“Ekonomik büyümeden herkesin pay aldığı, gelir ve servet eşitsizliğini azaltan bir vergi sistemi artık kaçınılmazdır.”




