“Egemenlik masada söke söke alınır”
Erhürman, sadece “egemenlik” kelimesini tekrarlamanın yeterli olmadığını vurguladı:
“Ben bu halkın egemenlik hakkını masada söke söke almak için adayım. Cumhurbaşkanlığı bir kişinin ve etrafındaki on kişinin sarayı, köşkü değildir; bu ülkenin yetişmiş insanlarının ortak evi olacak.”
Rum lider Hristodulidis’in AB toplantılarında ada adına söz sahibi olduğunu anımsatan Erhürman, “Biz iki eşit kurucu ortaktan biriyiz. Sarayönü’nde ‘egemenlik’ demek yetmez” dedi.
“Beş yıl boşa geçti, ülke geriye gitti”
Geçen beş yılı “boş ve kayıp” olarak nitelendiren Erhürman, “Yeni geçiş noktası açılmadı, var olanlar kaosa döndü. İnsanlar saatlerce kapılarda bekliyor. Karma evliliklerden doğan çocuklarımızın hakları bile savunulmadı” diye konuştu.
Ekonomide de tabloyu eleştiren Erhürman, “Üç yıl önce ekonomi güneyden kuzeye akıyordu, şimdi tam tersi oldu. Euro 48 TL’ye yükseldi ama Güney daha ucuz hale geldi. Casino turistleri dışında kimse gelmiyor. Beş boş yıl geçirdik, yerimizde de saymadık, geriye gittik” ifadelerini kullandı.
“Açık hava hapishanesi değil, gurur duyulan bir ülke”
Yanlış dış politikanın ülkeyi “açık hava hapishanesine” çevirdiğini savunan Erhürman, “Bu halk kaderine terk edilmiş değil. Yeniden bu ülke ve kurumlarıyla gurur duyulacak. ‘Saldım çayıra, Mevlam kayıra’ anlayışı bitecek” dedi.
“Bir beş yıl daha çaldırtmayacağız”
Cumhurbaşkanlığı döneminin tarafsızlıkla yürütülmesi gerektiğinin altını çizen Erhürman, “Çocuklarımızın, torunlarımızın hayatından bir beş yıl daha çaldırtmayacağız. 19 Ekim’den sonra Cumhurbaşkanlığı, partisi ne olursa olsun herkesin ortak evi olacak” şeklinde konuştu.
