Halkın Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Kudret Özersay, Gazimağusa’da düzenlenen "Mülkiyet Konusundaki Son Gelişmeler ve Tutuklamalar" başlıklı konferansta kapsamlı değerlendirmelerde bulundu. Özersay, Rum tarafının mülkiyet meselesi üzerinden Kıbrıslı Türklere yönelik başlattığı tutuklama uygulamalarına karşı alınması gereken diplomatik, siyasi ve hukuki adımları sıraladı.

Gazimağusa Belediyesi Konferans Salonu’nda yoğun katılımla gerçekleşen etkinlikte konuşan Özersay, mülkiyet konusunun sadece bir hukuk meselesi olmadığını, aynı zamanda siyasi bir baskı aracı olarak kullanıldığını söyledi. Özersay, “Mülkiyette toplum olarak suçluluk psikolojisinden acilen kurtulmalıyız” diyerek, sadece Kıbrıs Türk tarafının değil, Rum tarafının da yıllardır sistematik hak ihlalleri gerçekleştirdiğini ifade etti.

Tanyeri Operasyonunda 2 kilo uy*şturucu ile yakalandı Tanyeri Operasyonunda 2 kilo uy*şturucu ile yakalandı

"Mal sahipleri üzerinde vasilik sistemiyle hak gaspı yapıldı”

Rum tarafının Türk mallarıyla ilgili izlediği politikayı eleştiren Özersay, “Tapu vermediler ama fiilen mal sahibinin tüm haklarını askıya aldılar. Mal sahipleri üzerinde vasilik sistemiyle hak gaspı yapıldı” dedi. Rum yönetiminin kuzeydeki mallar üzerinden ‘rızasız işlem’ diyerek tutuklamalara yöneldiğini belirten Özersay, aynı uygulamanın güneydeki Türk mallarında yıllardır sürdürüldüğüne, ancak bu konuda herhangi bir cezai işlem yapılmadığına dikkat çekti.

"Bu gelişmeler geçişleri durma noktasına getirecek"

Özersay, bu gelişmelere karşı Cumhuriyet Meclisi’nin olağanüstü toplanması ve tüm siyasi partilerin imzasını taşıyan bir karar alınması gerektiğini vurguladı. “Bu gelişmeler geçişleri durma noktasına getirecek, iki taraf arasındaki ilişkileri ciddi şekilde etkileyecektir. Meclis bu konuda ortak ses vermelidir” dedi.

"KKTC’de ise AİHM onaylı tazminat mekanizması olmasına rağmen ses çıkarmıyorlar"

Konferansta uluslararası örnekler de paylaşan Özersay, Çek Cumhuriyeti'ndeki Beneş Düzenlemeleri ile ABD'nin Helms-Burton Yasası’na dikkat çekti. Bu örneklerin, siyasi uzlaşılarla çözülen benzer mülkiyet krizlerine işaret ettiğini belirten Özersay, “Avrupa Birliği, milyonlarca mülkle ilgili bu düzenlemeleri tartışmasız kabul etti. KKTC’de ise AİHM onaylı tazminat mekanizması olmasına rağmen ses çıkarmıyorlar. Bu çifte standardı gündeme getirmeliyiz” ifadelerini kullandı.

Konuşmasında somut önerilere de yer veren Özersay, şunları dile getirdi:

  • Cumhuriyet Meclisi’nde mülkiyet ve tutuklamalar konusunda özel bir olağanüstü ve gerekirse gizli oturum yapılmalı.
  • Bu oturum sonrası, Meclis kararıyla uluslararası topluma bu adımların kabul edilemez olduğu net şekilde duyurulmalı.
  • Meclis içi ve dışındaki tüm siyasi parti başkanlarının ortak imzasını taşıyan bir mektup hazırlanarak BM, AB ve Avrupa Konseyi’ne gönderilmeli.
  • Güneydeki yabancı büyükelçiler KKTC’ye davet edilmeli, bu konudaki irade tüm siyasi liderlerin katılımıyla ortaya konmalı.

V2Halknpartisi 1747907263

" Her kesim mülkiyet konusundaki gelişmelerden endişe duyuyor"

Halkın Partisi Gazimağusa İlçe Başkanlığı tarafından organize edilen etkinliğin bir benzerinin önümüzdeki hafta Lefkoşa’da yapılacağı duyuruldu. Konferansın açılış konuşmasını yapan İlçe Başkanı Duygu Uzun, toplumun her kesiminin mülkiyet konusundaki gelişmelerden endişe duyduğunu ve bu nedenle bilgilendirme toplantılarına devam edilmesinin önemine dikkat çekti.