KTMMOB Mimarlar Odası Başkanı Onur Olguner, yazılı açıklamasında yaşanan taşkınların yalnızca olağanüstü meteorolojik olaylar olarak görülmemesi gerektiğini, uzun yıllardır biriken planlama, mimarlık ve yapılaşma sorunlarının doğrudan sonucu olduğunu ifade etti. Olguner, can ve mal kayıplarının, suyun doğal döngüsünü dışlayan mevcut imar anlayışının artık sürdürülemez olduğunu açık biçimde ortaya koyduğunu kaydetti.

Açıklamada, yağmur suyunun hızla yüzey akışına dönüşmesine neden olan yoğun ve kesintisiz sert zemin kullanımı, dere yataklarının kaçak yapılaşmaya açılması ve doğal eğimlerin göz ardı edilmesinin kentlerin suyu tutma kapasitesini ortadan kaldırdığına dikkat çekildi. Bu nedenle çözümün yalnızca boru, kanal ve pompa sistemlerine dayalı müdahalelerle sınırlı kalamayacağı vurgulandı.

Fransa–Kıbrıs stratejik ortaklık anlaşması yarın imzalanıyor
Fransa–Kıbrıs stratejik ortaklık anlaşması yarın imzalanıyor
İçeriği Görüntüle

Olguner, çözüm önerileri arasında “sünger şehir” yaklaşımının öne çıktığını belirterek, bu modelin kenti yağmur suyunu hızla uzaklaştıran bir yüzey yerine suyu emen, depolayan, filtreleyen ve kontrollü biçimde toprağa geri veren bir ekosistem olarak ele aldığını ifade etti. Bu anlayışta yağmur suyunun bir sorun değil, kentsel yaşamın doğal bir parçası olarak kabul edildiği kaydedildi.

Yerel yönetimlerin bu yaklaşımın hayata geçirilmesinde kilit rol oynadığını belirten Olguner, geçirimsiz yüzey oranlarının azaltılması, parsel bazında yağmur suyu sızdırma ve depolama sistemlerinin zorunlu hale getirilmesi gerektiğini söyledi. Otoparklar ve yaya yollarında geçirgen kaplamaların kullanılması, yağmur bahçeleri, biyolojik hendekler, sızdırma havuzları, yeşil koridorlar ile yeşil çatı ve cephe uygulamalarının yaygınlaştırılması gerektiği ifade edildi.

Bu adımların yalnızca belediyelere bırakılmaması gerektiğini vurgulayan Olguner, merkezi hükümetin de iklim değişikliği odaklı ülkesel politikalar oluşturması, belediyelere teknik ve mali destek sağlaması ve havza ölçeğinde bütüncül planlamayı teşvik etmesi gerektiğini kaydetti. New Orleans örneğinin, suyla mücadele eden değil suyla birlikte yaşayan kentlerin daha dirençli olduğunu gösterdiği belirtildi.

KTMMOB Mimarlar Odası, açıklamasının sonunda taşkınların kader olmadığını yineleyerek, sünger şehir yaklaşımı, ekolojik mimarlık ve kurumsal iş birliğine dayanan bir planlama anlayışıyla suya karşı değil, suyla birlikte tasarlanan kentlerin mümkün olduğunu vurguladı. Bu süreçlerde mimarların, şehir plancılarının ve mühendislerin mutlaka karar mekanizmalarına dahil edilmesi gerektiği ifade edildi.