Oda tarafından yapılan açıklamada, bir ülkenin elektrik enerjisi stratejik planının bilimsel verilere dayanması gerektiği vurgulanarak, “Hükümetin ve mesleki işbirlikçi mühendislerin ortaya koyduğu çizgi, ülkenin enerji arz güvenliğini sağlayabilecek nitelikte değildir” denildi.
“KIB-TEK’İN SANTRALLERİ AKSA’DAN 12 YAŞ DAHA YENİ”
Açıklamada, hükümetin sürekli dile getirdiği “KIB-TEK’in santralleri eski” iddiasının gerçeği yansıtmadığı ifade edildi.
Makina Mühendisleri Odası, KIB-TEK’in “ICE” tipi santrallerinin, AKSA’nın mevcut santrallerinden ortalama 12 yaş daha yeni olduğunu belirtti.
Oda, AKSA’nın ekonomik ömrünü doldurmuş santrallerine üretim yapılmayan günlerde dahi kira ödenmesini ve yakıtın fahiş fiyatlarla satın alınmasını içeren anlaşmayı “ülkemiz için bir utanç belgesi” olarak nitelendirdi.
“KALECİK III SÖZLEŞMESİ KAMU ZARARIDIR”
Açıklamada, Kalecik III Anlaşması için çok sert ifadeler kullanıldı.
Sözleşmenin;
-
20 yaşındaki santrallere yeniden kurulum bedeli ödenmesini,
-
kapasite testi yapılmadan yürürlüğe konmasını,
-
ilave kapasite kurulmadığı halde kira ödenmesini,
-
KIB-TEK’in kendi üretim maliyetinin iki katından fazla fiyatla elektrik satın almasına yol açmasını
içerdiği vurgulandı.
Oda, anlaşmayı “KKTC tarihinin en büyük kamu zararlarından biri, ekonomik bağımlılığı artıran bir pranga” olarak tanımladı.
“KIB-TEK BİLİNÇLİ ŞEKİLDE ZARARA UĞRATILDI”
Makina Mühendisleri Odası, 2021’den itibaren yapılan uygulamaları da eleştirerek şunları kaydetti:
-
Evsafına uygun olmayan yakıt tedarikiyle makinelerin hasara uğratıldığı,
-
İhalesiz ve teminatsız sözleşmelerle bakım-onarım süreçlerinin yetkisiz firmalara verildiği,
-
Zamanında yapılmayan bakımlar nedeniyle KIB-TEK’in sabotaja açık hale getirildiği,
-
8 numaralı santralin 4 yıl boyunca hizmet dışı bırakıldığı,
ifade edildi.
Ayrıca EÜAŞ’ın ekonomik ömrünü doldurmuş santralleri için yılda 7 milyon dolar kira ödendiği hatırlatılarak, “Bu maliyeti hangi mühendis uygun görmüştür?” sorusu yöneltildi.
“ENERJİDE BAĞIMLILIK REJİMİNE SÜRÜKLENİYORUZ”
Oda, hükümetin her geçen gün ülkeyi “enerjide AKSA’ya bağımlılık rejimine” sürüklediğini savunarak, yapılan anlaşmaların halkın enerji arz güvenliğini tehlikeye attığını belirtti.
KKTC Başsavcılığı’nın bu süreçteki kamu zararlarıyla ilgili devreye girmesi gerektiği belirtilirken, gerekirse bu zararların “Halk Oturumu” şeklinde kamuoyuna sunulacağı ifade edildi.
“ENERJİ SORUNU 1 YILDA ÇÖZÜLÜR, YETER Kİ SİYASİ İRADE OLSUN”
Makina Mühendisleri Odası, ülkenin enerji krizini çözebilecek bilgi, teknik kapasite ve vizyona sahip olduklarını vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:
“Ülkenin enerji arz güvenliğini önemseyen vatansever mühendisler, bu sorunu azami 1 yıl içinde çözebilir. Tek ihtiyaç, AKSA’cı hükümetten ve onların işbirlikçi mühendislerinden kurtulmaktır.”




