Üstel, bu adımların siyasi saiklerle atıldığını, hukuka aykırı ve düşmanca bir nitelik taşıdığını ifade etti.

Üstel, Rum Yönetimi’nin 1960 Kurucu Antlaşmaları’nı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni ve uluslararası hukukun temel ilkelerini hiçe saydığını, bu tutumun Kıbrıs Türk halkını ekonomik, sosyal ve siyasi baskı altına alma amacını taşıdığını belirtti. KKTC’nin bağımsız bir devlet olduğu ve kendi yargı sistemi ile egemen yetkileri çerçevesinde hareket ettiği vurgulandı.

Gönyeli’de izinsiz ikamet eden zanlı 7 gün daha tutuklu kalacak
Gönyeli’de izinsiz ikamet eden zanlı 7 gün daha tutuklu kalacak
İçeriği Görüntüle

Açıklamada, KKTC sınırları içinde gerçekleşen hukuki ve ticari işlemlerin KKTC yasalarına tabi olduğu hatırlatıldı. Buna rağmen Rum Yönetimi’nin vatandaşları, üçüncü ülke vatandaşlarını, müteahhitleri ve yatırımcıları hedef alan tutuklama girişimlerinin yetki aşımı ve hukuki zorbalık olduğu ifade edildi.

Üstel, özellikle yabancı uyrukluların Avrupa Birliği topraklarına girdiklerinde tutuklanma riskiyle karşı karşıya bırakılmasının serbest dolaşım ilkesine aykırı olduğunu, hukukun değil korkunun araç haline getirildiğini söyledi. Fransa’da yaşanan son gelişmenin de Rum tarafının iddialarının hukuki zemininin zayıflığını ortaya koyduğunu belirtti.

Fransız mahkemelerinin, Rum Yönetimi’nin İran asıllı KKTC vatandaşı Behdad Jafari hakkındaki iade talebini hukuki gerekçeler yetersiz olduğu için reddettiği, bunun uluslararası yargıda önemli bir gösterge olduğu vurgulandı. Üstel, bu kararın, Rum tarafının izlediği tutuklama ve sindirme politikasının dayanaksızlığını ortaya koyduğunu ifade etti.

Üstel, Rum Yönetimi’nin Taşınmaz Mal Komisyonu’nu yok sayma girişimlerinin de iyi niyetli olmadığını belirtti. Taşınmaz Mal Komisyonu’nun Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından etkili bir iç hukuk yolu olarak kabul edildiğini hatırlattı ve Rum tarafının hukuki çözüm yollarını sabote ettiğini söyledi.

Üstel, bu tek taraflı ve saldırgan tutumun Kıbrıs’ta kırılgan olan ortamı daha da gerdiğini, çözüm umutlarını zayıflattığını ve iki halk arasındaki güveni olumsuz etkilediğini ifade etti. Kıbrıs Türk halkının sahipsiz olmadığını vurgulayan Üstel, Anavatan Türkiye ile tam uyum içinde vatandaşların, yatırımcıların ve KKTC’de yasal zeminde faaliyet gösteren herkesin haklarının korunacağını söyledi.

Üstel, Rum Yönetimi’ni aklıselime ve uluslararası hukuka saygıya davet ederek gerilimi artıran politikalardan vazgeçmesi çağrısında bulundu. Kalıcı çözümün tehdit ve baskı ile değil, egemen eşitlik ve karşılıklı iradeye saygı temelinde mümkün olabileceğini belirtti.