Turizmin, gayri safi milli hasılanın yüzde 70’ini aşan hizmet gelirlerinin ana taşıyıcısı olduğuna dikkat çeken Toros, “Bu sektör herhangi bir tasarruf kalemi olamayacak kadar önemlidir. Buna rağmen hükümet toplam bütçenin sadece yüzde bir buçuğunu Turizm Bakanlığı’na ayırıyor. Bu, kaz gelecek yerden tavuk esirgemektir” dedi.
“Avrupa pazarında çöküş var, alternatif pazar yaratılmadı”
Turizmde en büyük riskin pazar çeşitliliği eksikliği olduğunu belirten Toros, son yıllarda ulaşım sıkıntıları ve rekabet gücünün zayıflaması nedeniyle Avrupa pazarında ciddi bir gerileme yaşandığını söyledi. “Fuar katılımı dışında elle tutulur tek bir alternatif pazar stratejisi yok” diyen Toros, bakanlıktan somut açıklama istedi.
İklim krizi, çevre ve kültür politikalarında “tam bir boşluk”
Son 48 saatte ülkeyi vuran aşırı yağışların iklim krizinin artık günlük bir gerçeklik olduğunu gösterdiğini ifade eden Toros, bakanlığın AB normlarıyla uyum konusunda hiçbir adım atmadığını söyledi. İmar politikalarındaki tutarsızlık, dere yataklarına verilen inşaat izinleri ve altyapı yetersizlikleri nedeniyle “ufak yağışta su baskını, ufak sıcaklık artışında yangın” yaşandığını belirtti.
Kültürel mirasın turizm çeşitliliği için hayati olduğuna işaret eden Toros, Bellapais, Othello, Bedesten ve Salamis dışında onlarca yapının atıl bırakıldığını vurguladı. “Shakespeare’in Otello’su Mağusa’da doğdu, biz hâlâ başka yerde arıyoruz” diyerek yıllardır ilerleme sağlanmadığını belirtti.
Yeniden markalaşma, agroturizm, sağlık turizmi “sözde var, stratejide yok”
Kıbrıs’ın kuzeyinin “kumar cenneti” imajına sıkıştırıldığını söyleyen Toros, doğa, kültür ve gastronomi odaklı turizm modellerinin hayata geçirilmediğini dile getirdi. Agroturizm, sağlık turizmi, butik oteller ve rekreasyon projelerinin hükümet programlarında yer almasına rağmen hiçbir stratejik adım atılmadığını ifade etti.
Kongre turizmine övgü: “yapınca oluyor”
Son yıllarda gelişen kongre turizmini “örnek bir başarı” olarak niteleyen Toros, “Bu irade neden diğer alanlara yayılmıyor?” diye sordu.
Ulaşımda kriz: “85 milyonluk türkiye’den sadece sekiz şehir ercan’a uçuyor”
Ada ekonomilerinde turizmin ulaşım kapasitesiyle doğrudan bağlı olduğunu belirten Toros, koltuk arzında ciddi gerileme yaşandığını söyledi. “Türkiye’den sadece sekiz şehirden Ercan’a doğrudan uçuş var, bu sayı fevkalade yetersizdir” dedi. Hükümetin devlet havayolu açıklamalarının da “hüsranla sonuçlandığını” kaydetti.
Çevre sağlığı: doğu sahillerinde ilerleme var, kuzey sahili alarm veriyor
Atık su arıtma konusunda doğu sahillerinde ilerleme olduğunu ancak kuzey sahillerinin hâlâ ciddi risk altında bulunduğunu belirten Toros, kontrolsüz yapılaşma ve nüfus artışının denizleri kirlettiğini söyledi.
Teşviklerde yanlış politika: “tur operatörünü kesip koltuğa vermek olmaz”
Tur operatörlerine verilen teşviklerin kaldırılmasını eleştiren Toros, koltuk rezervasyon teşvikleriyle birlikte yürütülmesi gerektiğini söyledi: “Bunlar ödün verilecek kalemler değildir.”
Beşparmak uyarısı: “dağı ortadan kaldırma noktasına geldiniz”
Taş ocağı izinlerinin çevreyi tahrip ettiğini belirten Toros, özellikle Akçiçek–Boğaz hattında dağların “kontrolsüz biçimde oyulduğunu” söyledi.
Atatürk kültür merkezi: “satılık değildir, peşkeşe açılamaz”
AKM ile ilgili iddialara da değinen Toros, merkezin herhangi bir işletmeciye devredilmesine karşı olduklarını belirterek bakanlıktan “net ve bağlayıcı” açıklama istedi.
“Turizm ve ekonomi dış şoklara kırılgan; bu kırılganlık 2026’da daha da ağırlaşacak”
Türk lirasının değer kaybı, bölgesel krizler ve enflasyonun turizm sektörünü derinden etkilediğini söyleyen Toros, “2026 için kırılganlığı hafifletecek politikalar üretmek artık ertelenemez” diyerek hükümeti uyardı.
