Kurtulmuş, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Meclis Başkanlığının 2025 yılı bütçesinin sunumunu yaptı.

TBMM'nin, milletin iradesinin tecelligahı olarak tarihte benzersiz bir konuma sahip olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, bağımsızlık mücadelesinden bugüne kadar milletin birliği, kalkınması ve hürriyeti uğruna Meclis çatısı altında adımlar atıldığını belirtti.

Cumhuriyet'in ve demokrasinin tüm kazanımlarını "halkın emaneti" olarak nitelendiren Kurtulmuş, milletin hukukunu korumak ve hayat kalitesini yükseltmenin en temel sorumluluk olduğunu dile getirdi.

KIBRIS TÜRKLERİNİN MÜCADELESİNİ TÜM PLATFORMLARDA NET BİR ŞEKİLDE İFADE ETTİK”

Parlamenter diplomasinin, dış politika açısından tamamlayıcı ve dönüştürücü vasıf kazandığına dikkati çeken Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Artık sadece yürütme organlarının değil, parlamentoların ve temsilcilerinin de dünyadaki gelişmelerde etkin bir rol üstlendiği bir çağdayız. Türkiye Büyük Millet Meclisinin etkinliğini ve milletvekillerimizin itibarını artırmak, her şeyden önce demokrasiye bağlılığımız ve milli iradeye olan inancımızın gereğidir. Her birimizin taşıdığı sorumluluk, milletin teveccühüne ve Meclisin kudretine uygun adımlarla hareket etmeyi zorunlu kılmaktadır. Meclisimizi daha etkin, milletvekillerimizi daha saygın kılmak, hepimizin müşterek amacıdır. Bu kutlu görevi üstlenen bizler, milletimize olan sadakatimizle, Türkiye Büyük Millet Meclisinin saygınlığını daha da ileri taşımak azmiyle çalışmaya devam edeceğiz. Bu doğrultuda Meclisimizin etkinliğini artıracak çalışmaları, uluslararası arenada milletimizin haklı taleplerini savunacak güçlü bir diplomasiyle yürütüyoruz."

Kurtulmuş, tüm uluslararası platformlarda, Kıbrıs Türklerinin mücadelesi ve Azerbaycan'ın Karabağ Zaferi'nde Türkiye'nin duruşunu net şekilde ifade ettiklerini aktardı.

Gazze'deki insanlık dramı karşısında milletin onurlu ve hakkaniyetli tavrını dünya kamuoyuna duyurduklarının altını çizen Kurtulmuş, TBMM'nin, milletin itibarını, hakkını ve hukukunu kararlılıkla savunduğunu ifade etti.

"ULUSLARARASI SAHADA İNSANLIK VİCDANININ SESİ OLMAYA DA GAYRET EDİYORUZ"

TBMM Başkanı Kurtulmuş, "Bu yüce çatı altında, milletimizin sadece iç meselelerine değil, aynı zamanda uluslararası sahada insanlık vicdanının sesi olmaya da gayret ediyoruz." dedi.

Filistin meselesinin, dünya genelinde hak ve adalet arayışının sembollerinden biri olduğuna işaret eden Kurtulmuş, TBMM'nin Filistin konusunda etkin rol üstlendiğini kaydetti.

Devlet, hükümet ve parlamento başkanlarıyla Filistin konusunda yaptıkları görüşmeleri hatırlatan Kurtulmuş, 180'den fazla muhatapla yaptıkları görüşmelerde Filistin'de yaşanan İsrail'in zulmüne karşı durduklarını belirttiklerini anlattı.

Kurtulmuş, "Parlamenter diplomaside, Filistin meselesinin dünya kamuoyunun dikkatinden kaçmaması ve bu mücadeleye tüm parlamentoların ortak iradesiyle katkı sunması için yürüttüğümüz faaliyetler her geçen gün daha da yoğunlaşmaktadır. Birleşmiş Milletler Genel Kuruluna iletilen taleplerden Uluslararası Adalet Divanına taşınan soykırım davasına kadar tüm süreçlerde, Türkiye Büyük Millet Meclisinin tam desteği, farklı siyasi görüşlerin ve partilerin el birliğiyle sağlanmıştır. Yasama, yürütme ve yargı erklerinin aynı amaç doğrultusunda kenetlenerek çalıştığı, Uluslararası Adalet Divanı'ndaki Filistin Davası'na müdahale sürecinde gösterilen bu irade, Türkiye'nin, dünyaya insan hakları ve adaletin tesisi konusundaki kararlılığının bir ispatıdır." diye konuştu.

Filistin konusunda oy birliğiyle alınan ve TBMM'den geçirilen kararların, tezkerelerin önemli olduğunu belirten Kurtulmuş, "Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak, Filistin'in bağımsızlık mücadelesiyle dayanışma içerisinde hareket etmek; milletimizin bize yüklediği bir sorumluluktur. Bu gayretler, yalnızca mazlum milletlerin sesi olmakla kalmayıp, Meclisimizin itibarı ve milletimizin vicdanına olan sadakatimizin bir nişanesidir." değerlendirmesinde bulundu.

Rusya-Ukrayna krizinde üstlenilen arabuluculuk rolünün küresel barışa katkı sunma adına yürütülen gayretlerin önemli parçalarından biri olduğunun altını çizen Kurtulmuş, Türkiye'nin her iki ülkeyle diyalog kurabildiğini söyledi.

Kurtulmuş, "Sayın Putin ile gerçekleştirdiğimiz görüşmede, ülkemizin barışçıl çözümler konusunda taraflara sunduğu önerilerin dikkatle değerlendirildiğini görmek önemlidir." ifadesini kullandı.

Türkiye'nin sadece bölgesel değil, aynı zamanda küresel barışın temini için sağladığı katkıların karşılıklı bir işbirliği zeminine taşınabileceğine dair olumlu işaretler aldıklarını bildiren Kurtulmuş, Türkiye'nin, TBMM dahil ilgili tüm kurumlarıyla bölgesel istikrarın anahtarı olma yolundaki çabalarının takdirle karşılandığına şahit olduklarını belirtti.

“TBMM ANAYASA YAPMA YETKİSİNE DE KUDRETİNE DE SAHİPTİR”

Geçen yıl TBMM'de grubu bulunan ve bulunmayan partilerle yeni anayasanın genel çerçevesi konusunda temaslarda bulunduklarını hatırlatan Kurtulmuş, bu süreçte hiçbir siyasi partinin anayasa görüşmelerine kapıyı kapatmadığını söyledi.

TBMM Başkanı Kurtulmuş, şunları kaydetti:

Kiraladıkları aracın GPS modülünü sökerek "change" işlemi yaptılar Kiraladıkları aracın GPS modülünü sökerek "change" işlemi yaptılar

"Bir asrı geride bırakan tecrübesiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi inanıyoruz ki milletin menfaatlerine uygun yeni bir anayasa ihtiyacını her daim gündemine alabilir. Şunu net ifade etmek lazım, TBMM anayasa yapma yetkisine de kudretine de sahiptir. Eğer partiler anlaşır, uzlaşır, belli bir konsensüs sağlanırsa yeni anayasa süreçlerinin devam etmesi mümkündür. Bu konuda yine yaptığımız temaslarda da ortaya çıkan, özellikle ilk dört madde üzerinde tartışma yapılmaksızın anayasa ile ilgili yapılacak müzakerelerin faydalı sonuçlar doğurabileceği kanaatindeyim. Benim şahsi kanaatim, anayasa tartışmalarının, görüşmelerinin sadece Meclis çatısı altında değil, sivil toplum, üniversiteler, diğer toplumsal kesimlerin de sözlerinin, tekliflerinin dinlenebileceği bir platforma döndürülebilmesinin, Türkiye'de normalleşme sürecine katkı sağlayacağını, normalleşme süreci güçlendikçe de başta anayasa olmak üzere çok taraflı olarak karar verilmesi gereken konularda olumlu adımlar atılabileceğini görüyoruz."

Temsil gücü yüksek, güçlü bir parlamentonun ortaya konulduğunu ifade eden Kurtulmuş, anayasa konusunda atılan adımların, milletin tüm kesimlerinin hak ve hürriyetine sahip çıkan, tüm tarafları eşit gören bir yaklaşımla ele alınması gerektiğini sözlerine ekledi.