Ülkenin yolsuzluk, yoksulluk ve iflas sarmalı içinde olduğunu belirten Kürşat, hükümetin “kara bir düzen” yarattığını ve bunun hesabının sandıkta sorulacağını söyledi.
“Hükümet değil, suç örgütlenmesi gibisiniz”
Kürşat, Başbakanlık Müsteşarı ve Merkezi İhale Komisyonu Başkanı’nın yolsuzluk şüphesiyle tutuklanmasına işaret ederek hükümetin sessizliğini sert sözlerle eleştirdi:
“başbakanlığa mali polis giriyor, müsteşar tutuklanıyor, ihale komisyonu başkanı tutuklanıyor ama siz susuyorsunuz. ortada devlet aklı yok; suç örgütlenmesi gibi hareket eden bir yapı var.”
Kürşat, hükümetin “ortanca ortağı” konumundaki Fikri Ataoğlu’na da yüklenerek:
“binboğa yem fabrikası’ndaki usulsüzlüklerde sizin bakanlığınızın adı geçiyor. bu sorumluluktan kaçamazsınız” dedi.
“Turizmi kumarhaneye ve betona hapsettiniz”
Bakanlığı “matruşka bakanlık” olarak nitelendiren Kürşat, turizmin yalnızca otel ve kumarhanelere indirgenmesinin büyük bir hata olduğunu dile getirdi.
“ülkeye adım atan turisti ışıltılı kumarhane reklamları karşılıyor. toplu taşıma yok, turist otelden çıkamıyor. çevre kirliliği, betonlaşma ve plansızlık turizmi bitiriyor. ‘turizm master planı’ dediniz, lansman yaptınız ama ortada uygulama yok.”
“gençleri uyuşturucu batağına ve göçe sürüklediniz”
Gençlik politikalarının çöktüğünü belirten Kürşat, ülkede gençlerin umutsuzluğa itildiğini söyledi:
-
Uyuşturucu kullanımının arttığını,
-
Ülkenin uyuşturucu ticaretinin merkezi haline geldiğini,
-
Gençlerin barınma ve istihdamda adalete ulaşamadığını,
-
Kırsal kesim arsalarının partizanca dağıtıldığını,
-
Engelli gençlerin bile haklarının yenip yandaş istihdam yapıldığını vurguladı.
Kürşat: “gençlerin ahı üzerinizdedir.”
“Harup üreticisi ağacını kesip odun yapıyor, siz seyrediyorsunuz”
Kooperatifçiliğin siyasi atamalarla batırıldığını söyleyen Kürşat, üç yıldır parasını alamayan harup üreticisinin isyan ettiğini dile getirdi:
“insanlar harup ağaçlarını kesip odun yapıyor. iklim krizinden bahsediyorsunuz ama dört mevsim yeşil kalan harup ağacının yok oluşunu izliyorsunuz.”
“Beşparmaklar delik deşik, denizler kanalizasyon dolu”
Çevre felaketlerine ayrı bir başlık açan Kürşat, Beşparmak Dağları’nın taş ocaklarıyla tahrip edildiğini, denizlerin ise arıtma yetersizliğinden kanalizasyona döndüğünü belirtti:
“Dipkarpaz çöp içinde, iskele’de lağım denize akıyor. çevre dairesi’ne ayırdığınız bütçeyle laboratuvar kiti bile alamazsınız. bu bütçe çevreyi değil, rantı koruyor.”





