Kürşat, bütçenin üreticiyi, emekçiyi ve gıda güvenliğini korumaktan uzak olduğunu belirterek, bu bütçenin tarımı ayağa kaldırmak yerine üretimdeki çöküşü derinleştirdiğini söyledi. Tarım bütçesinin görüşüldüğü bu aşamada aslında ülkenin üretim geleceğinin, kırsal yaşamın ve gıda güvencesinin konuşulduğunu ifade eden Kürşat, plansızlık, yapısal eksiklikler ve yanlış kamu politikaları nedeniyle tarımsal üretimin iflas noktasına geldiğini kaydetti. Hem bitkisel hem de hayvansal üretimin çöküş içinde olduğunu belirten Kürşat, Tarım Bakanlığı’nın sahadan yükselen seslere sessiz kaldığını dile getirdi.

Tarım Bakanlığı bütçesinin genel bütçe içindeki payının yıllar içinde ciddi biçimde gerilediğine dikkat çeken Kürşat, 2025’te yüzde 3,40 olan payın 2026’da yüzde 3,64’e çıkarılmasının bir başarı olarak sunulamayacağını söyledi. Yaklaşık 10–12 yıl önce bu oranın yüzde 6,7 seviyelerinde olduğunu hatırlatan Kürşat, bu tablonun tarımın bilinçli şekilde geri plana itildiğini açıkça gösterdiğini ifade etti.

Sahadan gelen tabloyu felaket olarak nitelendiren Kürşat, mandırasını satan hayvancılar, arazisini elden çıkaran çiftçiler, tarlada çürüyen patatesler, dalında kalan haruplar ve ürününü satamayan narenciyecilerin artık olağan hale geldiğini söyledi. Bunun bir tesadüf değil, üretimi gözden çıkaran yanlış politikaların sonucu olduğunu vurguladı.

Kürşat, 2026 bütçesinde bazı kalemlerde artışlar görünse de bu artışların girdi maliyetlerindeki yükselişin çok gerisinde kaldığını belirtti. Doğrudan Gelir Desteği ve bazı kalemlerdeki sınırlı artışlara rağmen, tarımsal hibe ve yatırım desteklerinin sıfırlanmasını sert sözlerle eleştirdi. Hayvancılık Dairesi bütçesinin azaltılmasını ve Tarımsal Araştırma Enstitüsü projelerine kaynak ayrılmamasını, tarımı gözden çıkaran bir yaklaşım olarak değerlendirdi.

Sağlıklı bir tarım politikası için planlama, veri ve nüfus bilgisinin şart olduğunu vurgulayan Kürşat, nüfusu bilinmeyen bir ülkede üretimin planlanamayacağını söyledi. Liyakat eksikliği ve kurumsal zayıflıklarla tarımda uzun vadeli bir vizyon oluşturulamayacağını ifade eden Kürşat, her yıl aynı sorunların konuşulmasının üreticiyi artık bezdirdiğini dile getirdi.

Hayvancılıkta yaşanan krize de geniş yer ayıran Kürşat, kuraklık, kaba yem ve saman krizinin uzun süredir bilindiğini ancak hiçbir önlem alınmadığını söyledi. Şap hastalığı nedeniyle ithalatın durmasıyla yem maliyetlerinin fırladığını belirten Kürşat, üreticinin bir litre sütle temel girdileri dahi karşılayamaz hale geldiğini kaydetti. Süt fiyatlarının devlet tarafından baskılandığını, maliyet hesaplarının ise kamuoyuyla paylaşılmadığını ifade etti.

Şap hastalığı konusunda uyarılara rağmen gerekli tedbirlerin zamanında alınmadığını savunan Kürşat, aşılama sürecinin şeffaf yürütülmesi gerektiğini belirtti. Aşıların hangi koşullarda, kaç teklif alınarak ve hangi bedelle temin edildiğinin kamuoyuna açıklanmasını talep etti.

Damızlık Asaf cinsi hayvan projesini de eleştiren Kürşat, sürecin şeffaflıktan uzak, denetimsiz ve sorunlu yürütüldüğünü ileri sürdü. Üreticilerin borçlandırıldığını, hayvanların geç geldiğini, kredi taksitlerinin başladığını ancak yatırımın geri dönmediğini söyledi. Verilen hayvanların bir kısmının hasta ve verimsiz olduğunu, üreticilerin ciddi mağduriyet yaşadığını iddia etti.

Kıb-tek’te şeffaflık ve özerklik hedefleniyor
Kıb-tek’te şeffaflık ve özerklik hedefleniyor
İçeriği Görüntüle

Artan kanser vakalarına da dikkat çeken Kürşat, tarımsal ilaç kalıntıları, ithal ürünlerde yasaklı maddeler ve kaçakçılık konularında denetimlerin yetersiz olduğunu belirtti. Tarım ve Veteriner Daireleri’nde personel ve araç eksikliği bulunduğunu, limanlardaki denetim kapasitesinin son derece sınırlı kaldığını söyledi.

Tarımda en temel sorunun girdi maliyetleri olduğunu vurgulayan Kürşat; akaryakıt, elektrik, su, yem, gübre, tohum, zirai ilaç, işçilik ve finansman giderlerinin kontrolsüz şekilde arttığını, buna karşın üretici gelirlerinin aynı oranda yükselmediğini ifade etti. Verilen teşviklerin maliyetleri düşürmediğini ve verimliliği artırmadığını belirten Kürşat, mevcut destek modelinin üretimi sürdürülebilir kılmadığını söyledi.

Konuşmasının sonunda Kürşat, bu bütçenin üretimi destekleyen, maliyetleri düşüren, planlı ve sürdürülebilir bir tarım politikası ortaya koymadığını vurgulayarak, mevcut haliyle 2026 tarım bütçesinin tarımı kurtarmayacağını ifade etti.