KKTC’de eski rum arazilerine yatırım yapanlara yönelik davalar ve tutuklamalar hız kesmeden devam ediyor. Rumların son hamlesi Elexus Hotel
1974’teki savaş sonrası ikiye ayrılmanın sonrası Kıbrıslı Rumların Kuzey'de bıraktığı onbinlerce taşınmaz mülk Türklere kaldı. Devlet himayesinde kalması gereken mülkler yıllarca Kıbrıslı siyasilerce,siyasi beklenti uğruna ve maddi kazanç hırsları ile satıldı, devredildi,yada Türkiye'den adaya gelen hatırlı tanıdıklarına peşkeş çekildi.
Kimi bu araziler üzerine dev binalar yaptı ,kimileri otel yaptı.Yada pahalı konutlardan oluşan yüksek standartlı siteler yapıldı. Eşdost müteahit olup köşeyi döndü.
Son yıllarda Rum malları üzerinde yürütülen inşaat faaliyetleri, Avrupa Tutuklama Emri kapsamında tutuklamalara yol açtı.Önce Kıbrıslı Türklere yönelik tutuklama emirleri artık Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına kadar uzandı.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un ikiz kardeşi Elexus Hotel sahibi Ali Murat Ersoy ve 2 ortağı hakkında Rum kesiminde arazi işgali davası açıldı.
Girne Çatalköy’de bulunan Elexus Hotel arazinin eski sahibi 4 Rum, Otelin ortak olduğu 3 kişiden 10 yıl için 6 milyon Euro’ya yakın kullanım tazminatı istiyor.
Güney Kıbrıslı 4 rum vatandaşı, Girne’nin Çatalköy bölgesinde faaliyet gösteren ve Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un kardeşi Ali Murat Ersoy’un ortaklarından olduğu Elexus Otel’in bulunduğu arazinin tapusunun kendilerine ait olduğunu öne sürerek Güney Kıbrıs'ta mülkiyet davası açtı.Rumlar, arazi üzerindeki tasarruf hakkı iddiasıyla 10 yıl geriye dönük kira, faiz ve tazminat talebinde bulundu.
Son yıllarda Kıbrıs sorununa bağlı en ciddi problem olarak öne çıkan mülkiyet sorunu, Rum tarafının yürüttüğü “hukuki baskı” stratejisi yeni bir aşamaya geldi.
Güney Kıbrıs'ta açılan yeni bir dava özellikle Kıbrıs adasına gidip büyük Hotel yatırımları yapan Türk vatandaşı işadamlarının sıkıntılı bir sürece gireceğinin çok açık göstergesi olacak bir hamle gibi görülüyor.
Dava hamlesi KKTC inşaat sektöründen sonra sıranın kuzey'deki dev turizm yatırımlarına geldiğini ortaya koydu. Kıbrıs rum basını olayı Bakan Ersoy üzerinden duyurdu
Bugüne kadar ağırlıklı olarak müteahhitlere ve emlakçılara yöneltilen davalardan kaynaklı tutuklamalardan sonra şimdi 5 yıldızlı bir otelin sahipleri hakkında AB nezninde hukuki süreç başlatıldı.
Güney Kıbrıs'taki “ Lefkoşa Kaza Mahkemesinde” açılan davada arazinin tapu sahiplerine iadesi talep ediliyor.
Ayrıca arazi üzerine otel inşa edilen 2014 yılından günümüze kadar olan dönem için 6 milyon Euro’ya yakın tazminat isteniyor.Dava iddianamesinde “arazinin zimmete geçirildiği” iddia edilerek, davalıların hukuka aykırı olarak menfaat elde ettiğini belirtiyorlar.
DAVACI MAHKEME BAŞKANI
Elexus Hotel'i dava eden Rum ortaklar Myron Nicolatos, Miranda Tanou, Alkis Economides ve Antoniakis Economides herne kadar 1974 yılından buyana adanın Kuzeyinde kurulan KKTC yönetimi olsa da,Birleşmiş Milletler kararınca gerçek mülkiyet sahibi olarak orjinal tapu sahibini tanıyor ve bu karar Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti tarafından da tanınıyor.
İlgi çekici detaylardan birisi de davacılardan Myron Nicolatos’un, eski Rum Yüksek Mahkeme Başkanı olması.
Davalılardan Ali Murat Ersoy’un Türkiye Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un kardeşi olması da bir başka dikkat çekici nokta.
Davacıların avukatı AİHM'de Türkiye'ye karşı açılan mülkiyet davalarının önde gelen avukatı Lello Dimitriadis tarafından dava açılmadan önce, Elexus otelinin sahiplerine bir tebligat gönderildiği öğrenildi.
Ali Murat Ersoy ile ortakları Mahmut Bozkurt ve Zeynel Bozkurt aleyhine açılan davanın iddianamesinde 1 ocak 2024 – 31 Aralık 2024 tarihleri arasındaki 10 yıllık süre için kira, kullanım kaybı ve genel tazminat olarak talep edilen 5 milyon 623 bin euroluk tazminat ve dava masraflarının 10 gün içinde ödenmesi halinde davanın sonlandırılacağı belirtiliyor.
Elexus Hotel arazisinin KKTC Vakıflar İdaresi tarafından uzun süreli olarak üç TC vatandaşı yatırımcı olan Ali Murat Ersoy, Mahmut Bozkurt ve Zeynel Bozkurt'a ait şirkete kiraladığı biliniyor.
Rumların savaş sonrası 1975 Nüfus Mübadelesi Anlaşmasıyla gönüllü olarak güneye geçmelerinden sonra Kuzey'de bıraktıkları mülkler, Anayasa ve yasalar çerçevesinde devlet mülkiyetine geçmişti.
KKTC devleti ise bu mülklerin bir kısmını, güneyde mülk bırakan Kıbrıs Türklerini tazmin etmek için eşdeğer mülk olarak onlara dağıttı, bir kısım mülk Türkiye’den adaya göç eden TC kökenli vatandaşlara dağıttı, bir kısım mülk ise topraksız, yoksul Barış Harekatı’na katılan gazilerle, şehit ailelerine ve güneyde mülk bırakan Vakıflar İdaresi’ne dağıtılmıştı.
Türkiye’nin, Kıbrıs’ta işgalci, suçlu, haksız ülkeymiş gibi gösterilmesi ile uzun zaman sürecinde ki AİHM’de Rumların açtığı tazminat davalarında verilen astronomik tazminatları Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı ödemeyi kabul etmesi,Kuzey'de mülkü olan binlerce Rumun KKTC’ye yatırım yapan iş insanları aleyhine dava açmasını teşvik etti.
Bu davalara bakmak için AİHM isteğiyle Taşınmaz Mal Komisyonu kuruldu.
Artık oteli olanda,ev yapan da Rum mülk sahibine elindeki mülkün değerini ödeyip onu almaktan başka yapabileceği şey kalmadı. Buna yanaşmayan ise adadan çıkmaya korkarak dev Kıbrıs adasında korkuyla yaşıyor.