Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, yüzeyde “büyüme”, “kalkınma”, “diplomatik temaslar”la gündeme gelse de, toplumun derinlerinde sosyoekonomik bir sarsıntı yaşanıyor. Siyaset arenasında verilen egemenlik mücadelesi, halkın yaşadığı ekonomik gerçeklikten uzak bir vitrine dönüşmüş durumda.

SİYASET: EGEMENLİK DİPLOMASİSİ VE İÇERİDE KRİZ

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Londra ve BM temaslarında tanınma vurgusu öne çıkarken, içeride meclisteki çatışmalar, hukuksuz atamalar ve Sayıştay raporlarıyla güven zedeleniyor. KKTC Meclisi’nde “siyasi ahlâk” tartışmaları tavan yaptı.

EKONOMİ: RAKAMLAR BÜYÜYOR, CEBİMİZ KÜÇÜLÜYOR

2025’in ilk çeyreği %10’luk büyüme, %30’a yakın turizm artışıyla geçti. Ancak gıda, kira ve akaryakıt fiyatlarındaki yükseliş, halkın günlük hayatında etkisini hissettirdi. Yeni 5 yıllık kalkınma planı umut verse de, halkın sabrı giderek azalıyor.

SAĞLIK: SİSTEM KİLİTLENDİ

Lefkoşa Hastanesi alarm veriyor, ilaç krizleri özellikle çocuk ve yaşlı hastaları etkiliyor. Yeni hastane vaadi gündemde, fakat hizmet kalitesindeki düşüş ve denetim eksikliği vatandaşın güvenini kırıyor. Botoks skandalı gibi olaylar da denetimsizliği gözler önüne seriyor.

TOPLUM: GÖÇ BASKISI, SUÇ ARTIŞI, GENÇLERDE UMUT KAYBI

Geleceğin Modası: Yapay Zekalı Küpe ve Kolyeler Geliyor Geleceğin Modası: Yapay Zekalı Küpe ve Kolyeler Geliyor

Uyuşturucu vakaları artıyor, gençler işsizlikten yurtdışına yöneliyor. Kayıtsız yabancı nüfus kamu hizmetlerini zorluyor. Kültür festivalleri halkı biraz rahatlatsa da, sosyal yapının temelleri sarsılıyor.

SONUÇ:
KKTC, diplomasi ve kalkınma planlarıyla vitrinini süslerken, içerde “geleceksizlik” duygusu büyüyor. Artık toplum, siyasi söylemler değil, hayatına dokunan gerçek adımlar bekliyor.