Uluslararası raporlar ve yerel anketlerde “KKTC’de yolsuzluk ve rüşvet olaylarının yaygınlaştığı” yönündeki bulgulara dikkat çeken KTSO, son dönemde bazı üst düzey kamu görevlilerinin rüşvet ve yolsuzluk iddialarıyla tutuklanmasının kamuoyunda endişeleri artırdığını vurguladı.
Masumiyet karinesine saygı duyulduğu belirtilmekle birlikte, ülkenin sürekli bu tür iddialarla anılmasının hem içerde güvensizlik yarattığı hem de uluslararası alanda itibar kaybına yol açtığı ifade edildi.
Geçtiğimiz yıl bir üniversitede ortaya çıkan “sahte diploma ve yolsuzluk” skandalının etkilerinin hâlâ sürdüğüne işaret edilen açıklamada, kamu görevlileriyle ilgili yeni rüşvet iddialarının ortaya çıkmasının “ülke adına son derece olumsuz ve zarar verici bir tablo” yarattığı kaydedildi.
Sanayicilerin ve iş insanlarının uzun yıllardır kamudaki hantallıktan, ağır bürokrasiden ve liyakat eksikliğinden şikâyet ettiğini hatırlatan KTSO, kamu hizmetlerinin dijitalleşmesi beklenirken kurumların rüşvet iddialarıyla gündeme gelmesinin “büyük bir hayal kırıklığı” oluşturduğunu ifade etti.
KTSO, seçim dönemlerinde sıkça vaat edilmesine rağmen bir türlü hayata geçirilmeyen kamu reformunun artık siyasi kaygılar bir kenara bırakılarak yürürlüğe girmesi gerektiğini belirtti. Açıklamada, üçlü kararname sisteminin kaldırılması ve liyakatın kamu yönetiminin temel ilkesi olması gerektiğinin altı çizildi.
Açıklamada şu görüşlere yer verildi:
-
“Hiçbir kamu görevlisi vatandaşın hakkını yerine getirmek için rüşvet talep edemez.”
-
“Hiçbir vatandaş veya iş insanı hakkını almak için rüşvet vermek zorunda kalmamalıdır.”
KTSO, yolsuzlukla mücadelede kararlı adımlar atılması, suçlu bulunanlara caydırıcı cezalar verilmesi ve kamu kurumlarının bu mücadelede sivil toplumla iş birliği içinde hareket etmesi gerektiğini de vurguladı.




