Diyalog TV’de katıldığı “Güne Merhaba” programında konuşan Uzun, yaşanan olayların sabotaj ihtimalini gündeme getirdiğini belirtti. KIB-TEK Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Uzun’un açıklamaları, yaşanan patlama ve siber saldırıların ardından kamuoyunun tepkisini dindirmekten çok daha fazla soru işareti doğurdu. Uzun, kendisine yöneltilen eleştirileri “belden aşağı” olarak nitelendirirken, kurumun yaşadığı krizlere dair verdiği yanıtlar, kamuoyunun aklıyla alay edercesine yüzeysel kaldı.
KIB-TEK’te Siber Saldırı ve Trafo Patlaması: Sabotaj İhtimali Gündemde
Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu (KIB-TEK) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Uzun, Güneşköy Trafo Merkezi’nde yaşanan patlamadan önce kurumun iki kez siber saldırıya uğradığını açıkladı.
Uzun, “Arkadaşlarımız bu durumu erken fark etti ve müdahale etti. Ancak Genel Merkezde akımı izleyen sistem çöktü. Tüm bu gelişmeler sabotaj ihtimalini güçlendiriyor” dedi. Patlamanın ardından Türkiye’den teknik ekiplerin inceleme başlattığını, polisin de olayla ilgili soruşturma yürüttüğünü ifade etti.
KIB-TEK Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Uzun, göreve geldiği günden bu yana kendisine yönelik eleştirileri “belden aşağı” olarak nitelendirirken, kuruma dair ciddi sorunlara ilişkin açıklamalarında dikkat çeken ifadeler kullandı. AKSA ile yapılan sözleşme öncesindeki görüşmelerin gündeme getirilmesini “asılsız saldırı” olarak değerlendiren Uzun, kamuoyunun tepkilerini siyasi amaçlı buldu. Ancak bu açıklamalar, kurumun şeffaflığı ve hesap verebilirliği açısından ciddi soru işaretleri doğuruyor.
Trafo Patlaması ve Siber Saldırı: Sabotaj mı, Sistem Zafiyeti mi?
Güneşköy Trafo Merkezi’nde yaşanan patlamaya ilişkin konuşan Uzun, yüksek gerilim nedeniyle kapasitörlerin yandığını ve kesicilerin devreye girmemesi sonucu ciddi bir patlama yaşandığını belirtti. Olaydan önce kurumun iki kez siber saldırıya uğradığını açıklayan Uzun, sabotaj ihtimalini gündeme getirdi.
“Önlem Almak Vantilatör Takmak Gibi mi?”
Güneşköy Trafo Merkezi’nde yaşanan patlamanın ardından Uzun, olaydan önce iki kez siber saldırıya uğradıklarını açıkladı. Bu açıklama, bir başka soruyu beraberinde getirdi:
Madem daha önce siber saldırıya uğrandı, neden zamanında gerekli önlemler alınmadı? Neden teknik altyapı güçlendirilmedi?
Kamuoyunun cevabını beklediği bu sorulara karşılık, alınan önlemlerin etkisi sorgulanıyor. Siber güvenlik önlemleri alındıysa bile, bunlar elektrik santraline vantilatör takmak önlemi gibi mi olacak? Bu sorular, kurumun krizlere karşı ne kadar hazırlıksız olduğunu ve alınan önlemlerin göstermelikten öteye geçmediğini gözler önüne seriyor.
“50 Milyon Dolarlık Yatırım” Söylemi: Sonuç Nerede?
Uzun, son 6-7 ayda yaklaşık 50 milyon dolarlık altyapı yatırımı yapıldığını ve enerji arzında sorun olmadığını iddia etti. Türkiye’den gelen jeneratörlerle üretimin güçlendiğini savunan Uzun, önümüzdeki iki yıl için sıkıntı beklenmediğini söyledi. Ancak sık sık yaşanan kesintiler ve trafo arızaları, bu yatırımların sahadaki karşılığını sorgulatıyor. Yatırım varsa, sonuç nerede?
Gürsel Uzun: “KIB-TEK’e Siyasi Saldırılar Yapılıyor, Kurum Borçsuz ve Güçlü”
KIB-TEK Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Uzun, göreve geldiği günden bu yana şahsına yönelik asılsız iddialar ve saldırılarla karşı karşıya kaldığını belirtti. AKSA ile yapılan sözleşme öncesindeki görüşmelerin sürekli gündeme getirilmesini eleştiren Uzun, kuruma yönelik siyasi amaçlı eleştirilerin doğru olmadığını vurguladı. “Kurum bizim malımızdır diyenlerin kuruma en çok zararı verdiğini görüyorum” ifadelerini kullandı.
Borçsuzluk İddiası ve Gerçeklik Payı
KIB-TEK’in AKSA’ya, piyasaya ve yakıt tedarikçilerine borcu olmadığını belirten Uzun, yalnızca bankalara cüzi miktarda borç bulunduğunu ifade etti. Maaşların düzenli ödendiğini vurgulasa da, geçmişte yaşanan ödeme gecikmeleri ve kurumsal şeffaflık eksikliği, bu açıklamaların kamuoyunda güven yaratmasını zorlaştırıyor.
KIB-TEK’in borcu olmadığını iddia eden Uzun, yalnızca bankalara cüzi miktarda borç bulunduğunu söyledi. Ancak geçmişte yaşanan maaş gecikmeleri, yakıt krizleri ve ödeme sorunları hâlâ hafızalarda. Gerçekler, açıklamalarla örtüşmüyor.
EL-SEN’e Sert Eleştiri
Uzun’un sendika yönetimine yönelik eleştirileri ise dikkat çekici. Uzun, sendika yöneticilerini samimiyetsizlikle suçlayarak, “Kurumun yönetimi yasayla Yönetim Kurulu’na verilmiştir. EL-SEN’in bu konuda yetkisi yoktur. Açıklamaları siyasidir ve kuruma zarar vermektedir” dedi. Sendika yönetimine de eleştirilerde bulunan Uzun, EL-SEN’in kurum yönetiminde yetkisi olmadığını hatırlatarak, sendikanın kurumu korumadığını ve yaptığı açıklamaların siyasi amaç taşıdığını savundu. “Bizi eleştirenlerin bizden daha iyi durumda ve daha temiz olması gerekir. Ancak dosyalara baktığımda bunu göremiyorum” diyen Uzun, sendikanın samimi olmadığını ifade etti.
EL-SEN’in kurumu korumadığını ve açıklamalarının siyasi olduğunu savunan Uzun, sendika başkanının geçmiş görevlerini hedef alarak kişisel bir polemiğe girdi. Bu yaklaşım, kurum içi diyaloğun yerini çatışmaya bıraktığını ve çalışan temsilcileriyle sağlıklı bir ilişki kurulamadığını gösterir nitelikte .EL-SEN’e yönelik sert sözler, kurum içi diyaloğun tamamen koptuğunu gösteriyor. Uzun’un sendika başkanına yönelik kişisel eleştirileri, kurumu korumak yerine polemik yaratmayı tercih ettiğini ortaya koyuyor. Bu tutum, kurumun iç çatışmalarla daha da zayıfladığını gösteriyor.
