Güler, yıllık değerlendirme toplantısında medya kuruluşlarının Ankara temsilcileriyle bir araya gelerek, Ege ve Doğu Akdeniz’de yürütülen faaliyetlerin milli çıkarlar doğrultusunda sürdürüldüğünü, Türkiye’nin uluslararası hukuka dayalı, yapıcı ve sorumlu duruşunu koruduğunu ifade etti.
Ege ve Doğu Akdeniz’de Türkiye’yi dışlamaya veya meşru hakları yok saymaya yönelik hiçbir girişimin başarıya ulaşamayacağını her fırsatta vurguladıklarını belirten Güler, bu doğrultuda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin hak ve menfaatlerini de aynı hassasiyetle savunduklarını kaydetti. Kıbrıs meselesinde iki devletli çözüm gerçeğinin uluslararası platformlarda tüm muhataplara açık ve net şekilde ifade edildiğini dile getirdi.
Yunanistan ile sorunların diyalog ve diplomasi yoluyla çözülmesi yönündeki çabaların uzun süredir devam ettiğini söyleyen Güler, Ege’deki gerginliğin karşılıklı anlayışla yönetilebileceğinin görüldüğünü belirtti. Buna karşın zaman zaman gündeme gelen tek taraflı girişimlere karşı, uluslararası hukuk ve mütekabiliyet esasları çerçevesinde gerekli diplomatik adımların atıldığını vurguladı.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kendisine tehdit oluşturmayan hiç kimse için tehdit olmadığını ifade eden Güler, Türkiye’ye yönelebilecek her türlü tehdidi bertaraf edecek güç ve kararlılığa sahip olduklarını söyledi.
Güler ayrıca, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin bölge içinden veya dışından aktörlerle geliştirdiği askeri ve siyasi işbirlikleri ile silahlanma faaliyetlerinin Ada’daki barış ortamına hizmet etmediğini, aksine gerginliği artırdığını belirtti. Anavatan ve garantör ülke olarak Türkiye’nin, Kıbrıs Türk halkının meşru hak ve menfaatlerini korumak için her türlü askeri ve siyasi tedbiri almaya kararlı olduğunu da sözlerine ekledi.
