Melih Gökçek ve Lojman Satışı
2017’de görevden ayrılmadan önce, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, belediyeye ait Dikmen’deki başkanlık konutunu satın almak için süreci başlattı. Satış yazısında kendi imzası yer aldı. Ardından yerine gelen Mustafa Tuna döneminde satış tamamlandı ve konut, Gökçek’in eşi Nevin Gökçek ile iki avukatın ortaklığına 7.9 milyon TL’ye satıldı.
Gökçek Lojmanı Davasını Kaybetti: Mahkeme “Satış Yazısında Kendi İmzası Var” Dedi
Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin (ABB) eski başkanı Melih Gökçek, belediyeye ait lüks lojmanın usulsüz şekilde satışına ilişkin davayı kaybetti. Yargıtay’ın onadığı kararla birlikte satış iptal edilirken, Gökçek oturduğu evi tahliye edeceğini açıkladı.
2017 yılında görevden ayrılmadan önce Dikmen’de bulunan dubleks başkanlık lojmanının satışı için süreci başlatan Gökçek, söz konusu işlemde bizzat kendi imzasının bulunması nedeniyle eleştirilmişti. Satış işlemi, Gökçek’in görev süresi dolmadan önce onaylanmış ve konut, eşi Nevin Gökçek ve iki avukatın ortak olduğu bir şirket adına 7.9 milyon TL’ye satılmıştı.
Kararın ardından açıklama yapan Gökçek, "Yargıtay 'satış yazısında kendi imzası var' dedi. Yaşadığım evden çıkacağım" ifadelerini kullandı.
ABB Başkanı Mansur Yavaş’ın göreve gelmesinin ardından işlemin iptali için dava açılmış, mahkeme hem etik hem de hukuki açıdan sürecin usule aykırı olduğuna hükmetmişti. Karar Yargıtay tarafından da onaylanarak kesinleşti.
Bu gelişmeyle birlikte konut yeniden belediye mülkiyetine geçerken, Gökçek'in evden tahliyesi ve satış bedelinin iadesi süreci başlatıldı.
Mahkeme Kararı ve Gerekçesi
Mansur Yavaş yönetimindeki ABB, satışın usulsüz olduğunu belirterek dava açtı. Mahkeme, satışın “yolsuz tescil” niteliğinde olduğuna ve Gökçek’in imzasının süreci sakatladığına hükmetti. Yargıtay da bu kararı onayladı. Böylece:
- Tapular iptal edildi.
- Konutlar yeniden ABB adına tescil edildi.
- Gökçek’in evi tahliye etmesi ve belediyeye iade edilen bedelin geri ödenmesi kararlaştırıldı.
Mobilya Detayı
Ayrıca, konutun içindeki mobilyaların belediye bütçesinden karşılandığı ve bu konuda da soruşturma açıldığı ortaya çıktı.
Mormenekşe Köyü Benzin İstasyonu Olayı
KKTC'deki Mormenekşe Köyü’nde de benzer bir etik tartışma yaşanıyor. İddialara göre, dönemin kooperatif sekreteri ve ailesi, kooperatife ait bir taşınmazı usulsüz şekilde kendi mülkiyetlerine geçirdi. Köy halkı, bu durumun da yargıya taşınarak adil bir çözüme kavuşturulmasını talep ediyor.
Bu iki olay, kamu malının kişisel çıkarlar için kullanılması durumunda hukuk mekanizmalarının nasıl devreye girebileceğini gösteriyor. Gökçek davası, benzer durumlar için emsal teşkil edebilir.
Mormenekşe Köyü'nde Kooperatif Arazisi Tartışması
KKTC'deki Mormenekşe Köyü’nde, köy kooperatifine ait bir taşınmazın usulsüz şekilde şahsi mülkiyete geçirildiği olayın merkezinde, geçmişte köy muhtarı, kooperatif sekreteri ve örgüt başkanı gibi görevlerde bulunmuş aynı aileden bireyler yer alıyor.
Her iki olayda da ortak noktalar şunlar:
- Kamuya ait taşınmazların, görevdeki yetkililer tarafından kişisel veya yakın çevre lehine kullanılması.
- Satış ya da mülkiyet devri süreçlerinde etik dışı uygulamalar ve şeffaflık eksikliği.
- Halkın tepkisi ve hukuki yollarla çözüm arayışı.
Bu bağlamda, Gökçek’in lojman satışı davasında verilen iptal kararı, Mormenekşe’deki olay için de emsal teşkil edebilir. Benzer bir yargı süreciyle kamu malının geri alınması mümkün olabilir.