Aynı tartışmaların tekrarlandığını ifade eden Ertuğruloğlu, bazı kesimlerin hâlâ bu gerçekleri duymak istemediğini savundu.
CTP Lefke Milletvekili Salahi Şahiner’in görüşlerini iyi niyetli bulduğunu belirten Ertuğruloğlu, buna karşılık bazı milletvekillerinin KKTC’nin varlığını sorgulayan ve geçmişte başarısız olmuş politikaları sürdürmeye çalıştığını ileri sürdü. Cumhurbaşkanlığı seçiminde belirleyici unsurun federasyon ya da iki devletli politika olmadığını kaydeden Ertuğruloğlu, seçim sonrasında yapılan açıklamaların da bunu gösterdiğini söyledi.
Kıbrıs Türk halkının iradesine rağmen bir politika izlenmediğini vurgulayan Ertuğruloğlu, halkın büyük çoğunluğunun egemen ve eşit iki devlet politikasını benimsediğini ifade etti. Avrupa Birliği’nin tarafsız olmadığını, Rum yanlısı bir tutum izlediğini savunan Ertuğruloğlu, Cumhurbaşkanının AB temsilcileriyle temaslarına yönelik eleştirilerini de yineledi.
Güney Kıbrıs’taki siyasi ve askeri gelişmelere dikkat çeken Ertuğruloğlu, Rum liderliğinin tüm adayı ilgilendiren konularda tek taraflı adımlar attığını, Türk tarafını ise yok saydığını söyledi. Rum yönetiminin kendisini devlet, Kıbrıs Türklerini ise azınlık olarak gördüğünü öne süren Ertuğruloğlu, federasyon söyleminin gerçekçi olmadığını savundu.
Cumhurbaşkanına yönelik eleştirilerinin yeni olmadığını ifade eden Ertuğruloğlu, daha önceki cumhurbaşkanları döneminde de benzer durumların yaşandığını söyledi. Dışişleri Bakanlığı ve Türkiye ile temas kurulmadan Kıbrıs politikasının yürütülmesini doğru bulmadığını kaydeden Ertuğruloğlu, bu konudaki eleştirilerini sürdüreceğini belirtti.
Egemenlik vurgusu yapan Ertuğruloğlu, Kıbrıs Türk halkının egemen bir halk olduğunu, dünyada söz sahibi olmanın temel şartının da egemenlik olduğunu söyledi. Kıbrıs sorununu yaratan ve sürdüren aktörlerin başında BM Güvenlik Konseyi ve İngiltere’nin geldiğini savunan Ertuğruloğlu, adada iki ayrı devlet bulunduğunu ifade etti.
Konuşmasının sonunda iki egemen eşit devlet politikasından geri adım atılmayacağını yineleyen Ertuğruloğlu, ne Rum yönetiminin hâkimiyetini ne de ilhakı kabul ettiklerini söyledi.
Genel Kurul’da daha sonra Dışişleri Bakanlığı’nın 1 milyar 663 milyon 958 bin TL’lik bütçesi oy çokluğuyla kabul edildi. Ardından Türk Ajansı Kıbrıs bütçesi de görüşülerek onaylandı ve Meclis, Ekonomi ve Enerji Bakanlığı bütçesinin ele alınmasına geçti.
