“Rum Yönetimi Hukuku Siyasi Araç Haline Getirdi”
Cevdet Yılmaz, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki ekonomik gelişimi engellemek amacıyla hukuku bir baskı aracı olarak kullandığını vurguladı. Özellikle yatırımcıları hedef alan tutuklamaların, ekonomik değil siyasi bir savaşın parçası olduğunu belirten Yılmaz, bu yaklaşımın Cenevre’de yakalanan uzlaşmacı ruhla bağdaşmadığını ifade etti. “Yatırımcıları korkutmak, Kuzey’deki ekonomik atılımları durdurmak istiyorlar. Bu, sadece KKTC’ye değil, tüm adanın refahına zarar verir” diyerek Rum yönetimini uluslararası hukuk çerçevesinde uyardı.
“Taşınmaz Mal Komisyonu Etkinliğini Kanıtladı”
Yılmaz, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) 10 Haziran 2025 tarihli kararıyla Taşınmaz Mal Komisyonu’nun (TMK) etkin bir iç hukuk yolu olduğunu bir kez daha teyit ettiğini hatırlattı. Komisyona bugüne kadar 8.178 başvuru yapıldığını ve bunlardan 2.041’inin sonuçlandırıldığını belirten Yılmaz, özellikle son iki yılda başvuruların ve çözüm hızının arttığını söyledi. “Bu mekanizma, Rum kesiminden gelen başvurularla da işlevselliğini kanıtlıyor. Türkiye olarak bu yapıyı en güçlü şekilde desteklemeye devam edeceğiz” dedi.
“21 Milyar TL’lik İşbirliği Protokolüyle KKTC’ye Güçlü Destek”
Cevdet Yılmaz, Türkiye ile KKTC arasında imzalanan 2025 İktisadi ve Mali İşbirliği Protokolü’nün bugüne kadarki en kapsamlı anlaşma olduğunu belirtti. 21 milyar TL’lik bu protokolün sadece teknik bir belge olmadığını, aynı zamanda Türkiye ile KKTC arasındaki kader birliğinin göstergesi olduğunu ifade etti. “Bu protokol, sağlık, eğitim, tarım ve altyapı gibi birçok alanda KKTC’nin kalkınmasına doğrudan katkı sağlayacak. Artık uygulama zamanı” diyerek projelerin sahada hızla hayata geçirileceğini söyledi.
“Sağlık Sektörü Yeni Bir Döneme Giriyor”
Yılmaz, KKTC’de sağlık sektörünün öncelikli alanlardan biri olduğunu ve bu alanda büyük yatırımlar planlandığını açıkladı. Girne Askeri Hastanesi’nin tamamlandığını, Pamuklu Sağlık Merkezi, Güzelyurt Hastanesi ve Maraş Sağlık Merkezi gibi projelerin ihale süreçlerinin sürdüğünü belirtti. En büyük hedefin ise Lefkoşa’da inşa edilecek yeni devlet hastanesi olduğunu vurgulayan Yılmaz, “Modern mimarisi ve gelişime açık konumuyla bu hastane, KKTC sağlık sistemine çağ atlatacak. 20 Temmuz’da temelini atmayı planlıyoruz” dedi.
“İki Devletli Çözüm Vizyonuna Tam Destek”
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın iki devletli çözüm vizyonuna Türkiye’nin tam destek verdiğini belirtti. Bu yaklaşımın sadece Kıbrıs Türk halkı için değil, tüm ada için kalıcı barış ve refah getireceğini savundu. “Sayın Tatar’ın ortaya koyduğu vizyon, adil ve sürdürülebilir bir çözümün temelidir. Türkiye olarak bu vizyonun arkasındayız” ifadelerini kullandı.
