Genel Kurul’un dördüncü gününde ele alınan 43 milyon 171 bin TL’lik Ombudsman bütçesi görüşülürken söz alan Solyalı, bağımsız denetim kurumlarının yıllardır zayıflatıldığını, Kıbrıslı Türklerin ise kötü idare, usulsüzlük ve yolsuzluk sarmalının içinde bırakıldığını söyledi. Bağımsız denetim kurumlarının hem ekonomi hem toplumsal barış hem de devlet organlarına duyulan güven açısından hayati öneme sahip olduğunu vurguladı.

“denetim kurumları yok sayılıyor”

Ombudsman’ın bütçesinin genel bütçe içindeki payının “sıfır nokta sıfır iki” olduğuna dikkat çeken Solyalı, bu oranla devletin tüm organlarının denetlenmesinin beklenemeyeceğini söyledi. Aynı şekilde Kamu Hizmeti Komisyonu ve Sayıştay’ın da yok denecek bütçelerle çalıştırıldığını belirterek, “Bir vatandaş olarak bağımsız denetim kurumlarına sırtımı dayamak istiyorum ama bu yapı buna izin vermiyor” dedi.

“Vatandaş sonuç alamayacağını düşünüyor”

Ombudsman raporundaki başvuru sayılarının düşmesinin dikkat çekici olduğunu söyleyen Solyalı, insanların artık sonuç alınamayacağına dair bir kanaate sahip olduğunu ifade etti. Kötü idarenin arttığı bir dönemde başvuru sayılarının azalmasının, kurumların yaptırım gücünün zayıf görüldüğüne işaret ettiğini aktardı.

“Bakanlıklar evrak göndermiyor: bu, denetimden kaçıştır”

Solyalı, Ombudsman’ın raporundan örnek vererek bazı bakanlıkların istenen belgeleri göndermediğini, kimi zaman üç kez hatırlatma yapılmak zorunda kalındığını söyledi. “Bir Ombudsman belge istiyor ve bakanlık göndermiyorsa burada çok ciddi bir idari sorun vardır” diyen Solyalı, evrak akışını engelleyen memur ve bakanlara kadar uzanabilecek yaptırımların yasaya eklenmesi gerektiğini savundu.

“sadece tavsiye veren bir ombudsman modeli yeterli değil”

Mevcut yapının Ombudsman’ı yalnızca tavsiye veren bir kurum haline getirdiğini belirten Solyalı, Avrupa ülkelerinde Ombudsman uyarı yaptığında idarenin derhal gereğini yerine getirdiğini hatırlattı. KKTC’de ise yaptırım olmadığı için kimsenin tavsiyeleri dikkate almadığını belirterek Ombudsman’ın bağlayıcı karar verebilmesi, idari para cezası ve disiplin süreçleri başlatabilmesi gerektiğini söyledi.

Yerli biber ve kerevizde tavsiye dışı bitki koruma ürünü
Yerli biber ve kerevizde tavsiye dışı bitki koruma ürünü
İçeriği Görüntüle

Silah ruhsatları, usulsüz istihdamlar, yayımlanmayan kararlar

Solyalı, Ombudsman’ın resen harekete geçmesi gereken alanları da sıraladı.
• Tabanca izinlerinin Resmi Gazete’de yayımlanmamasının hukuka aykırı olduğunu,
• Seçimden bir gün önce yapılan istihdam ve izin dağıtımlarıyla ilgili iddiaların araştırılması gerektiğini,
• Bakanlar Kurulu kararlarının yayımlanmamasının ciddi bir hukuka aykırılık oluşturduğunu söyledi.

“İnsan hakları ihlalleri raporlanmalı”

Solyalı, ülkede artan insan hakları ihlallerinin kamu kurumları tarafından raporlanmadığını belirtti. Ombudsman’ın bu alanda yetkilendirilmesi, ihlalleri toplama, raporlama ve gerektiğinde yaptırımlar uygulama gücüne sahip olması gerektiğini söyledi.

“Güçlü bir Ombudsman modeli artık zorunludur”

Konuşmasının sonunda Solyalı, Ombudsman’ın bağlayıcı karar verebilen, idari para cezası uygulayabilen, evrak saklayan memur ve amirlere yaptırım getirebilen bir yapıya kavuşturulmasının şart olduğunu vurguladı. Denetim kapasitesi güçlendirilmiş bir Ombudsman modelinin hem kamu yönetiminde şeffaflığı sağlayacağını hem de kötü idarenin önüne geçeceğini söyledi.

Ombudsman bütçesi oybirliğiyle kabul edildi; Genel Kurul daha sonra Mahkemeler bütçesinin görüşülmesine geçti.