Tatar, 2025 yılının sona ermesiyle birlikte yalnızca bir yılın değil aynı zamanda bir dönemin de geride bırakıldığını ifade etti.
Tatar, dünyada ve bölgede dengelerin değiştiğini, Doğu Akdeniz’in giderek daha stratejik ve hassas bir coğrafya haline geldiğini belirterek bu süreçte Kıbrıs Türk halkının varlığını koruma mücadelesinin kararlılıkla devam ettiğini vurguladı. Tatar, tüketilmiş ve sonuç üretmeyen siyasi modellerin artık Kıbrıs’ta bir çözüm umudu olamayacağını, egemenlik ve eşitliği görmezden gelen yaklaşımların ise belirsizlikten başka sonuç üretmediğini dile getirdi.
Tatar, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ayrı ve egemen bir Türk devleti olarak varlığının Doğu Akdeniz’de istikrarın temel unsurlarından biri olduğunu ifade ederek Anavatan Türkiye ile uyum içinde sürdürülen milli siyasetin kararlılıkla devam etmesinin büyük önem taşıdığını belirtti. Türkiye Cumhuriyeti’nin güçlü desteğinin halkın güvenliği, refahı ve geleceği açısından hayati değer taşıdığını söyledi.
Mesajda, bir tarafta Türkiye ve Türk dünyası ile kurulan güçlü bağların bulunduğu, diğer tarafta ise silahlanan Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve ona destek veren aktörlerin varlığına dikkat çekildi. Tatar, bu tablo karşısında Kıbrıs Türk halkının kendi devletine sahip çıkmasının öneminin bir kez daha ortaya çıktığını ifade etti.
Tatar, 2026 yılının Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin uluslararası alanda daha görünür hale geldiği, haklı davasının daha iyi anlaşıldığı ve tanınma yolunda ilerleme kaydedilen bir yıl olmasını temenni etti. Tatar, mücadelenin özünü kazanımların korunması, güçlendirilmesi ve gelecek nesillere daha sağlam bir devlet bırakılması olarak ifade etti.
Tatar, mesajının sonunda Kıbrıs Türk halkının, Türkiye’deki vatandaşların ve dünyanın farklı bölgelerinde yaşayan Türk milletinin yeni yılını kutladı ve 2026 yılının sağlık, huzur, güven ve umut getirmesini diledi.





