MİK Başkanı Salih Canseç’in tutukluluğunun ardından yardımcısı Yönel Arman’ın görevden alınması, komisyonun başkansız kalmasına yol açarken, yıllardır eğitim kurumlarındaki temizlik ihaleleriyle ilgili “gizli ödeme ağı” kurulduğu yönündeki iddialar tekrar gündeme taşındı.
İddialara göre bu kişinin, Eğitim Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı üzerinden yürütülen temizlik ihalelerinde uzun süredir etkili olduğu, ihaleleri alan şirketlerin arkasındaki “görünmez aktör” olduğu öne sürülüyor.Görevden alınan MİK Başkan Yardımcısı Yönel Arman’ın eşi olan Şehsuvaroğlu’nun, şirketin tüm operasyonel süreçlerini yönettiği ve aldığı ihalelerde kritik rol üstlendiği belirtiliyor.
Arman’ın eşi Ferah Şehsuvaroğlu hakkında ise bir başka tartışma başlatıldı:
“İhalelerin gizli kasası” iddiası
Şehsuvaroğlu’nun hem Cumero’nun sahibi olması hem de temizlik ihalelerindeki maaş ödemelerini kendi hesabından yapması, iddialarda adı geçen kişinin yıllardır:
Eğitim Bakanlığı
Maliye Bakanlığı
Merkezi İhale Komisyonu
üçgeni içerisinde yürütülen temizlik hizmetleri ihalelerinin “gizli kasası” olduğu iddialarını güçlendirdi.
İddialara göre Şehsuvaroğlu, eğitimdeki temizlik hizmetleri ihalelerinde kritik rol oynayan Cumero Temizlik Şirketi’nin “görünmez sahibi” olarak bilinmesi.
Cumero Temizlik Şirketi iddiası
Bilgilere göre:
Şirket adı: Cumero
Şirket sahibi: Ferah Şehsuvaroğlu
Ferah Şehsuvaroğlu’nun eşi: Yönel Arman (görevden alınan MİK Başkan Yardımcısı)
Cumero’nun şirket yöneticisi ve direktörü olan Cemal Uluçay da usulsüzlük zincirinde adı geçen diğer kişi olarak ifade ediliyor.
Uluçay’ın, şirket üzerinden yürütülen faaliyetlerde aktif rol aldığı, özellikle yurt dışından getirilen işçi akışını yönettiği öne sürülüyor.
Yurt dışından getirilen işçiler Güney Kıbrıs’a geçiriliyor iddiası
İddialarda en dikkat çeken başlıklardan biri, Cumero Temizlik Şirketi üzerinden yurt dışından işçi getirildiği, bu işçilerin daha sonra Güney Kıbrıs’a geçirildiği ve akıbetlerinin belirsiz olduğu yönündeki bilgiler.
Cumero üzerinden yürüyen sistemde, okul temizlik ve hademe istihdamlarının şirket yönlendirmesiyle kamu maliyetinin olağan dışı artırıldığı, buna karşılık belirli kişi ve çevrelere yüksek kazançlar sağlandığı iddia ediliyor.
İddialara göre:
İşçiler KKTC’ye getirilip resmî olarak temizlik personeli gibi gösteriliyor.
Ardından bu kişilerin önemli bir kısmı Güney Kıbrıs’a geçiriliyor.
Geçiş sonrası işçilerin nerede olduğu, kim tarafından yönlendirildiği ve nasıl kaybolduğu bilinmiyor.
“Gizli ilişki” tartışması: Arka planda kim var?
Soruşturma sürecine yakın kaynaklar, temizlik şirketleri üzerinden kurulan bu ilişkinin “gizli bir ortaklık yapısı” içerdiğini ve bu yapının uzun süredir eğitim ihalelerinde etkili olduğunu öne sürüyor.
Temizlik şirketleri ile MİK arasında görünmeyen bir ilişki ağı mı vardı?
“Gizli ortaklık” iddiasındaki kişi kimdir?
Bu kişi, eski MİK Başkanı Salih Canseç ile nasıl bir bağ içindeydi?
Bu ağ, daha önce ortaya çıkan “MİK yolsuzluğu dosyasının gölgesinde kalan bir yapı” mıydı?