KIBRIS

Fidan: Erhürman’la uyumlu çalışacağız

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, KKTC’nin 42. kuruluş yıldönümü dolayısıyla A Haber’e yaptığı değerlendirmelerde, hem Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman’la yürütülecek iş birliğine dair olumlu mesajlar verdi hem de Kıbrıs Türk halkının adada “ikinci sınıf” statüye düşürülmesine asla izin verilmeyeceğini vurguladı.

Fidan, Erhürman’ın Ankara ziyareti sırasında gerçekleştirilen görüşmenin son derece verimli geçtiğini ifade ederek, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Erhürman ile büyük oranda koordineli, verimli ve uyumlu biçimde çalışacağımıza inanıyorum.
Daha önceden tanışıyorduk, karşılıklı görüşlerimizi biliyoruz. Dış politika koordinasyonu, söylem birlikteliği, vizyon uyumu ve eylem planlaması konularında neler yapılması gerektiğini detaylı biçimde konuştuk.”

“Kıbrıs Türkü’nün ikinci sınıf statüye düşmesine izin vermeyiz”

Türkiye’nin garantör ülke olarak Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliğini her koşulda savunacağını belirten Fidan, uluslararası toplumun Rum-Yunan söylemlerine kapılmaması gerektiğini ifade ederek şu mesajı verdi:

“Kıbrıs Türkü'nün eşit egemen varoluş hakkını kimse alamaz.
Adada ikinci sınıf statüye düşürülmesine kendileri de izin vermez, biz de izin vermeyiz. Ya eşitlik içinde var olunur ya da olmaz.”

Fidan, iki devletli çözümün her iki tarafın da eşitliğini garanti altına alan en gerçekçi ve sorun yaratmayan model olduğunu vurguladı.

“Kıbrıslı Rumların paylaşmaya yanaşmayacağı ortada”

Annan Planı dönemine de atıfta bulunan Fidan, Rum tarafının ada yönetimini ve avantajlarını Kıbrıslı Türklerle paylaşmaya hiçbir zaman sıcak bakmadığını söyledi:

“Kıbrıslı Rum’un Annan Planı’nı kabul etmesi mümkün müydü?
Bugün bir devlet yönetiyor ve tüm imkanlardan tek başına yararlanıyor. Bunları Kıbrıslı Türklerle paylaşmak zorunda kalacaktı. Bunu kabul etmeyecekleri belliydi.”

“Barış Harekâtı’nın sağladığı istikrarın en büyük faydasını Rumlar görüyor”

Tarihsel sürecin Kıbrıs Türkü’nü devletleşmeye mecbur bıraktığını söyleyen Fidan, 1974 Barış Harekâtı’nın adadaki güvenliği ve barışı sağladığını belirterek şu ifadeleri kullandı:

“1974’ten bu yana Türk askerinin varlığı sayesinde bir kişinin bile burnu kanamadan hayat devam ediyor.
Barış Harekâtı’nın getirdiği fırsatlardan en çok Kıbrıslı Rumlar yararlanıyor.”