Hür-İş ve Kamu-İş Başkanı Ahmet Serdaroğlu, yaptığı açıklamada, hükümetin temel görevlerini yerine getirmediğini ve ülkeyi krize sürüklediğini savundu. Serdaroğlu, hükümetin üretim ekonomisini desteklemek yerine, kamu kaynaklarını adeta bir ticarethane mantığıyla sattığını belirtti.
"Hükümet, Algı Operasyonu Yarattı"
Serdaroğlu'na göre, hükümet yıllardır kamu hizmetlerine yatırım yapmayarak vatandaşları "hizmet veremiyor, özelleştirilsin" noktasına getirdi. Bu durumun, "hükümetin bilinçli bir şekilde yarattığı bir algı operasyonuna" dönüştüğünü ifade eden Serdaroğlu, bu anlayışın kamu kaynaklarını toplum yararına değil, belirli çevrelerin çıkarına sunduğunu öne sürdü.
"Faturayı Yine Dar Gelirliye Kestiler"
Üretmeyen ve gelir yaratamayan bir hükümetin enflasyonu engellemesinin mümkün olmadığını vurgulayan Serdaroğlu, adil bir vergi sistemi oluşturulmadığı için kazanan kesimlerden vergi toplanamadığını belirtti.
Serdaroğlu, "UBP-DP-YDP Hükümeti’nin yetersiz politikaları, liyakatsiz atamaları ve halka zarar veren uygulamaları ülke ekonomisini çökertti. Faturayı her zaman olduğu gibi yine çalışanlara, üreticilere, emeklilere, dar ve sabit gelirlilere kesti" ifadelerini kullandı.
Anayasal Sorumluluk İhlali ve Ağır Zamlar
Anayasa’nın 10. ve 47. maddelerindeki devletin görevlerinin hükümet tarafından açıkça ihlal edildiğini dile getiren Serdaroğlu, sorumsuzca harcanan devlet kaynakları ve liyakate dayanmayan kamu istihdamlarının halkı ağır zamlarla karşı karşıya bıraktığını söyledi.
Yapılan son zamların, üretim maliyetlerini doğrudan artırarak tarım, hayvancılık, turizm ve taşımacılık sektörlerine büyük darbe vurduğunu vurguladı.
Çıkış Yolu ve Gelecek Uyarısı
Yaşamın her geçen gün zorlaştığını, gençlerin umudu göçte aradığını, emeklilerin yoksulluğa, üreticilerin ise iflasa sürüklendiğini belirten Başkan Serdaroğlu, hükümete kısa vadeli çözümler yerine yapısal reformlara odaklanması çağrısı yaptı.
Serdaroğlu, "Kısa vadeli kazançlar uğruna ülkemizin kaynaklarını, değerlerini ve gelecek nesillerin refahını satmak kabul edilemez. Bu tür kararlar, ekonomik istikrarımızı, toplumsal adaleti ve çevresel sürdürülebilirliği zedeler," diyerek uyarısını sonlandırdı.