Dernek tarafından yapılan açıklamada, büyükbaş, küçükbaş ve domuz gibi çift tırnaklı hayvanları etkileyen şap hastalığının son derece bulaşıcı olduğu vurgulandı. Hastalığın hayvan sağlığı, hayvansal üretim, gıda güvenliği ve ekonomik sürdürülebilirlik açısından ciddi tehdit oluşturduğu ifade edildi.
Şap hastalığının; ağız içi, dil, dudaklar, ayaklar ve meme başlarında içi sıvı dolu kabarcıklar, yüksek ateş, aşırı salya, topallık, yem tüketiminde azalma ve süt veriminde ani düşüş gibi belirtilerle seyrettiği belirtildi. Özellikle genç hayvanlarda kalp kası tutulumu nedeniyle ani ölümler görülebildiği, erişkin hayvanlarda ise ölüm oranı düşük olsa da uzun süreli verim kayıplarının yaşandığı kaydedildi.
Açıklamada, hastalığın hasta veya taşıyıcı hayvanlarla doğrudan temasın yanı sıra enfekte et, çiğ süt ve pastörize edilmemiş süt ürünleri, yem, su, altlık, araçlar, ekipmanlar, giysi ve ayakkabılar yoluyla da bulaşabildiğine dikkat çekildi. Uygun hava koşullarında virüsün kilometrelerce mesafeye hava yoluyla taşınabildiği, kontrolsüz hayvan nakilleri ve satışlarının salgınların yayılmasında önemli rol oynadığı ifade edildi.
İnsanların çoğunlukla mekanik taşıyıcı olarak hastalığın yayılmasına neden olduğu, nadiren hasta hayvanlarla yakın temas veya çiğ hayvansal ürünlerin tüketilmesi sonucu insanlara da bulaşabildiği aktarıldı. İnsanlarda görülen belirtilerin genellikle hafif ateş, boğaz ağrısı, halsizlik ve ağız içi yaralar şeklinde olup çoğunlukla kendiliğinden geçtiği belirtildi.
Şap hastalığı tespit edildiğinde derhal yetkili kurumlara bildirim yapılması, işletmelerin karantinaya alınması ve hayvan hareketlerinin durdurulması gerektiği vurgulandı. Hasta hayvanların izole edilmesi, süt, et ve yan ürünlerinin kesinlikle kullanılmaması gerektiği ifade edildi. İşletmelerde biyogüvenlik önlemlerinin artırılması, araç ve ekipmanların düzenli olarak dezenfekte edilmesinin önemi hatırlatıldı.
Hastalıktan ölen hayvanların kesinlikle kesime gönderilmemesi gerektiğine dikkat çekilen açıklamada, imha işlemlerinin yetkili kurumların gözetiminde; derin çukurda gömme ve kireçleme, yakma veya uygun tesislerde kontrollü imha yöntemleriyle yapılmasının zorunlu olduğu belirtildi. Kontrolsüz imha uygulamalarının virüsün çevrede kalmasına ve salgının büyümesine yol açabileceği uyarısı yapıldı.
Açıklamada, şap hastalığının dünya genelinde özellikle Afrika, Asya ve Orta Doğu’da yaygın görüldüğü, yoğun hayvan hareketliliği bulunan bölgelerde riskin daha yüksek olduğu ifade edildi. Düzenli aşılama programlarının uygulanmasının ve erken önlem alınmasının salgınların önlenmesinde kritik rol oynadığı vurgulandı.
Biyologlar Derneği, düzenli aşılama, erken bildirim, hızlı izolasyon, hayvan hareketlerinin kontrolü ve üretici farkındalığının artırılmasının şap hastalığıyla mücadelede temel unsurlar olduğunu belirtti. Açıklamanın sonunda, bilimsel veriye dayalı, koordineli ve şeffaf bir mücadelenin hem hayvancılık sektörü hem de gıda güvenliği açısından hayati önem taşıdığı ifade edilerek, hayvancılıkla uğraşan herkesin ilgili kurumların uyarı ve yönlendirmelerine hassasiyetle uyması çağrısında bulunuldu.
Açıklama, Uzman Biyolog Sedef Gürsoy Kutlu’nun imzasıyla paylaşıldı.