Oda tarafından yapılan basın açıklamasında, trafikte evlatlarını kaybeden ailelerin adalet arayışında yalnız bırakıldığı vurgulandı.
Açıklamada, trafik ölümlerinin sessiz ancak sürekli bir katliam olduğu belirtilerek, dünyada trafik güvenliğinde hedefin “Sıfır Can Kaybı” olduğu hatırlatıldı. Bu hedef doğrultusunda ülkelerin araç güvenlik standartlarını yükselttiği, homologasyon ve CoC belgelerini zorunlu tuttuğu, yaşlı ve güvenlik donanımı yetersiz araçların trafiğe girişini sınırladığı ifade edildi.
KTMMOB Makina Mühendisleri Odası, ülkede ise tam tersine bir yol izlendiğini savunarak, ithal izinlerinin kaldırıldığını, araç yaş sınırının iptal edildiğini ve güvenlik donanımı yetersiz, yaşlı, kazalı ve uzun süre kayıt dışı kalmış araçların ülkeye girişine olanak tanındığını kaydetti.
Açıklamada, 2025 yılı itibarıyla ithal izninin kaldırılması ve yaş sınırının iptaliyle yaklaşık 35 bin güvenliği yetersiz aracın trafiğe çıkarılmasının önünün açıldığı belirtilerek, bu sayının ülkedeki toplam araç sayısının yaklaşık yüzde 10’una denk geldiği vurgulandı. “Bu güvensiz araçların ithaline kim izin verdi, kim seyretti, kimin için?” soruları yöneltildi.
Makina Mühendisleri Odası, trafik kazalarında hayatını kaybeden evlatlar arasında hiçbir fark olmadığını belirterek, “Depremde, savaşta ya da trafikte evladını kaybeden bir annenin acısı aynıdır. Evlat acısının siyaseti ve milliyeti yoktur” ifadelerine yer verdi. Açıklamada, her ihmalin bir katliam olduğu vurgulandı.
Sorunun polis denetim yetersizliği olmadığına dikkat çekilen açıklamada, denetimsiz ve güvenlik donanımı olmayan araçları ithal edip yalnızca polis denetimiyle trafik güvenliğinin sağlanamayacağı ifade edildi. Güvenliğin denetimle değil, bilimle, mühendislikle ve doğru düzenlemelerle sağlanabileceği belirtildi.
KTMMOB Makina Mühendisleri Odası, polise de çağrıda bulunarak, ölümlü trafik kazalarında yalnızca sürücülerin değil; yol sorumluları, trafik yöneticileri ile ithalat ve kayıt süreçlerinden sorumlu yetkililerin de yargı önüne çıkarılması gerektiğini kaydetti. Açıklamanın sonunda, evladını kaybeden anneler ve babaların yanında olunduğu vurgulandı.