Erhürman, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, eğitimdeki tartışmaların toplumda gereksiz ayrışmalar yarattığını, bu nedenle Cumhurbaşkanı olarak toplumsal birliği koruma sorumluluğunu dikkate aldığını vurguladı.
Erhürman, protokolün iki yıl gecikmeyle Meclis’e getirilmesinin devlet ciddiyeti açısından doğru olmadığını belirterek, imzalanacak uluslararası antlaşmaların Cumhurbaşkanlığı ile önceden istişare edilmesi gerektiğini ifade etti.
Protokolde yer alan bazı maddelerde dil hataları, Vakıf–devlet ilişkilerinin uluslararası anlaşmaya taşınması, MEB’e ait olmayan işlerin MEB’e yazılması gibi unsurların dikkat çektiğini belirten Erhürman, bunların “protokol hazırlığında gerekli özenin gösterilmediği” izlenimi yarattığını söyledi.
Tartışmaların bir kısmının yerindelik, diğer kısmının ise Anayasa’ya uygunluk ekseninde yürütüldüğünü anlatan Erhürman, yerindelik kararının Meclis’in çoğunluğuna ait olduğunu ancak anayasal uygunlukta son sözün Anayasa Mahkemesi’ne ait olduğunu hatırlattı.
Anayasa’nın 146. maddesinin Cumhurbaşkanı’na, yasaları yayımlamadan önce Anayasa Mahkemesi’ne görüş sorma yetkisi verdiğini belirten Erhürman, toplumda ayrışma yaratan bir konuda kendi kişisel değerlendirmesiyle karar vermeyi doğru bulmadığını, bu nedenle dosyayı Mahkeme’ye gönderdiğini açıkladı.
Erhürman, alınacak görüşün çocukların eğitim hakkının tartışmalarla gölgelenmesinin önüne geçeceğini ve kamu işlerinin düzenli yürütülmesi açısından en doğru yol olduğunu vurguladı.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.