Sözlük, kelimeyi “bir kişinin tanımadığı ünlü biriyle arasında hissettiği bağlantıyı içeren veya bununla ilgili olan ilişki türü” şeklinde tanımlıyor.
Kökeni 1956’ya uzanıyor
Parasosyal kavramı ilk kez 1956’da Chicago Üniversitesi’nden sosyologlar tarafından ortaya kondu. Araştırmacılar, televizyon izleyicilerinin ekrandaki karakterlerle aile veya arkadaşlık bağlarını taklit eden fakat tamamen tek yönlü bir ilişki kurduklarını gözlemlemişti.
Cambridge Sözlüğü editörü Colin McIntosh, sosyal medya ve yapay zekanın bu akademik terimi ana akıma taşıdığını belirterek, “Parasosyal, 2025’in ruhunu yakalıyor. Milyonlarca insan bu ilişkilerin içinde; çok daha fazlası ise bu yükselişi merak ediyor.” dedi.
Zkuşağı ve yapay zeka ‘dostluğu’
Sözlük verilerine göre kullanıcıların parasosyal ilişkilere yönelik aramaları hızla arttı. Cambridge Üniversitesi Deneysel Sosyal Psikoloji Profesörü Simone Schnall, bu ilişkilerin ün kültürünü, hayranlık algısını ve yapay zeka ile kurulan dijital etkileşim biçimlerini yeniden tanımladığını ifade etti.
Schnall’a göre, geleneksel medyaya duyulan güven azaldıkça insanlar influencerlara yöneliyor ve bu da sosyal medya figürleriyle kurulan “yoğun, tek taraflı ve sağlıksız bağların” çoğalmasına yol açıyor.
Özellikle Z Kuşağı’nın ChatGPT gibi yapay zeka sohbet robotlarını bir “arkadaş”, “sırdaş” veya “terapi vekili” gibi görme eğilimi, parasosyal trendin yeni bir boyutunu oluşturuyor.
Sözlüğe eklenen yeni yapay zeka terimleri
Cambridge Sözlüğü bu yıl ayrıca yapay zekâ kültürüne ilişkin yeni kelimeleri de ekledi:
-
slop: sosyal medyada dolaşan toplu üretilmiş, anlamsız yapay zeka fotoğrafları ve videoları
-
memeify: bir görüntüyü hızla yayılan bir meme’e dönüştürme eylemi