Muhalefetin “tarım ve hayvancılıkta büyüme yok” yönündeki söylemlerinin gerçeği yansıtmadığını ifade eden Çavuş, bakanlığa bu konuda herhangi bir resmi veri talebi yapılmadığının altını çizdi. Çavuş, tarım sektörünün yalnızca hayvancılıktan ibaret olmadığını, narenciye, süt ürünleri, sebze üretimi ve tropikal meyveler de dahil edildiğinde rakamların büyümeyi gösterdiğini söyledi.
Asaf ırkı damızlık ithalatı üzerinden yapılan eleştirilere de değinen Çavuş, İspanya’dan getirilen 4 bin 600 damızlık kuzunun uluslararası standartlara göre test edilip sertifikalandırıldığını vurguladı. Sosyal medyada paylaşılan “hayvanlar hasta” iddiaları için ise “Bilimsel bir dayanak yok, tüm test sonuçları kayıtlıdır” dedi.
Arpa tedarikindeki gecikme konusunda da açıklama yapan Bakan, yaşanan sürecin planlama eksikliğinden değil, ihalede yükümlülüklerini yerine getiremeyen firmadan kaynaklandığını ifade etti:
“Devlet taahhüdü yerine getirmeyeni görmezden gelemez. Bugün ülkede arpa vardır ve dağıtımı yapılmaktadır.”
SÜTEK polemiğine de değinen Çavuş, kurumun göreve geldiklerinde yaklaşık 80 milyon TL borçlu olduğunu, yapılan mali düzenlemelerle bu borcun kapatıldığını belirtti.
“İki buçuk yılda bir damla süt dahi ziyan olmadı.” dedi.
Kuraklık nedeniyle artan kaba yem sıkıntısına ilişkin ise, 45 milyon TL kaynak aktarıldığını ve 2026 bütçesine kaba yem desteğinin dahil edildiğini açıkladı.
“Üreticimiz haklıdır, çözüm için çalışıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Gıda güvenliği konusunda pestisit taramalarının 307 kalemden 620 kaleme çıkarıldığını belirten Çavuş, tüketicilere “Gönül rahatlığıyla ürünlerinizi tüketebilirsiniz” çağrısında bulundu.
Çavuş, sözlerini şöyle tamamladı:
“Tarım üstü açık bir fabrikadır. Kuraklık, ithalat maliyeti, nüfus artışı… Mücadele hiç bitmez. Bizim görevimiz şikâyet etmek değil çözmek. Üreticiyi hiçbir zaman yalnız bırakmayacağız.”