KIBRIS

VEFA DEĞİL İHMAL VAR!VATAN SEVGİSİ LAFTA MI KALDI?

Atlılar Köyü'nden Yürek Burkan Feryat: Şehitlerimize Vefa, Gençlere Elektrik Yok! Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin varoluş mücadelesinde canlarını feda eden şehitlerimizin anıtlaştığı Atlılar Şehitliği ve köyü, yıllardır süren ilgisizlik ve unutulmuşlukla boğuşuyor. Köy halkı, şehitliklerin bakımsızlığından, gençlere tahsis edilen arsaların elektriksiz kalmasından ve bürokratik engellerden dert yanarak yetkililere seslendi: "Şehitlerimizin kemiklerini sızlatmayın, bize vatan haini demeyin!"

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin şanlı direnişinin sembollerinden Atlılar Köyü Şehitliği, sadece bir anıt değil, aynı zamanda canlı bir yara olarak yüreklerde tazeliğini koruyor. Gazetecilerin yerinde yaptığı yayınla gözler önüne serilen dramda, köy halkı ve şehit yakınları, hem şehitliklerin içler acısı durumu hem de gençlerin köylerine tutunma çabalarının elektrik yokluğuyla sekteye uğraması nedeniyle büyük bir hayal kırıklığı ve öfke içinde.

Şehitlikler Atıl Durumda, Yetkililer Duyarsız
Türkiye Cumhuriyeti'nin katkılarıyla mükemmelleştirilen ve şehitlerimizin isimlerinin nesillere aktarılmasını sağlayan Atlılar Şehitliği, ne yazık ki atıl durumda. Köy muhtarı Oğuzhan Bey ve şehit yakını Hasan Muhtaroğlu'nun ifadeleri, şehitliğin bakımsızlığına ve önceleri görevlilerin bulunduğu bu kutsal mekanın, görevlilerin vefatıyla birlikte kaderine terk edildiğine işaret ediyor. Turistlerin bile geldiğinde "kirli bir ortamda" hissettiği bu durum, yöneticilere yönelik sert eleştirileri beraberinde getirdi.

Muhtar Oğuzhan Bey'in sözleri şöyle: "Bizim sorunumuz şehitliklere hükümet ve yetkililer tarafından ilgisiz davranılıp bakım yapılmıyor. Gelmiş geçmiş hükümetlerin 2010 yılında Atlılar Köyü'nde 12 adet arsa dağıttı. 2010 yılından bu yana yetkililere yazılar yazmamıza rağmen buradaki evlere halen elektrik çekilmedi. Dörtlü hükümet zamanında yolu yapıldı. Bize dediler ki en kısa zamanda elektriğiniz de çekilecek. Arkadaşlarımız eşyalarını alıp evlere yerleşti ama elektrik olmadığı için evlerinde kalamıyor. En kısa zamanda kırsal kesim arazilerine elektrik çekilmesini istiyoruz. Yıllarca politikacılar bizi oyaladı ha bugün ha yarın bugün git yarın gel. Projemiz onaylandı. Biz oraya Kıb-Tek ile köylülerimizle 3 kez keşif yaptık. Fahiş bedellerini çıkarıp dosya hazırladık gittik İçişleri Bakanlığı'nda içeride dosyayı bulamadık. Döndük tekrar dosya hazırladık. Bu sefer de kalem müdürü dosyayı kaybetti. Gerçekten çok acı verici. Bugün mandıra bölgelerine bile elektrik giderken bizim burada şehit çocuklarına şehit torunlarına elektrik gitmemesi bizi derinden üzüyor."

Gençler Evlerine Yerleşemiyor: Elektrik Krizi Büyüyor
Atlılar Köyü'nde daha da acı olan bir diğer durum ise, köyde kalmak isteyen gençlere 2012 yılında tahsis edilen kırsal kesim arsalarına yapılan evlerin, aradan 12-13 yıl geçmesine rağmen hala elektriksiz olması. Hasan Muhtaroğlu, beş çocuğuyla birlikte köyünde kalmak için kendi imkanlarıyla evlerini tamamladıklarını ancak elektrik olmadığı için çocuklarının evlerine yerleşemediğini belirtti. Muhtar Oğuzhan Bey de, 2010 yılında 12 adet arsa tahsis edilen bölgeye bugüne kadar elektrik çekilemediğini, dörtlü hükümet zamanında yolun dökülmesine rağmen elektrik sözünün tutulmadığını vurguladı.

Bu durum, özellikle şehit çocukları ve torunlarının köyden kopmasını engellemek amacıyla başlatılan bir projenin bürokratik ihmallerle nasıl heba edildiğini gösteriyor. Köy halkı, bakanlıkların, kaymakamlığın ve hatta başbakanlığın topu birbirine atmasından ve fahiş bedeller çıkarılıp dosyaların kaybolmasından şikayetçi. Bölge kaymakamının sorumluluğunda olan bu arazilerin elektriksiz bir şekilde gençlere verilmesi, adeta bir "dolandırıcılık" olarak nitelendiriliyor.

Milliyetçilik Sorgulanıyor: "Bize Vatan Haini Demeyin!"
Köy halkının feryadı, sadece somut sorunlarla sınırlı değil, aynı zamanda milli duyguların istismarı ve "vatan hainliği" suçlamalarına karşı bir başkaldırı niteliğinde. Muhtar Oğuzhan Bey ve gazeteci, bu yayının milliyetçiliklerini sorgulayanlara bir yanıt olduğunu dile getirdi. Hasan Muhtaroğlu'nun annesi ve üç kardeşinin şehit olduğu, kendisinin de 1974'te 11 yaşında kardeşini kaybettiği gerçeği, bu insanların vatan sevgisinin tartışılmayacak bir bedelle ödendiğini gösteriyor.

Şehit aileleri, "vatan, millet, bayrak aşkımızı kimse sorgulayamaz" derken, 14 Ağustos'ta bakanların şehitliğe gelmemesi çağrısında bulundu. Hasan Muhtaroğlu, "Şehitlerimizin kemiklerini sızlatmayınız" diyerek, bu ilgisizlik devam ederse siyasilerin törenlere katılmasını istemediklerini açıkça ifade etti. Köy halkı, kendilerine "vatan haini" diyenlere sert bir dille tepki göstererek, gerçek vatan hainlerinin halkın sorunlarına duyarsız kalanlar olduğunu vurguladı.

Yönetenlere Çağrı: "Sorumluluğu Başbakan'a Atmayın!"
Yayın boyunca defalarca yetkililere seslenen köy halkı, özellikle İçişleri Bakanı Dursun Oğuz'a ve bölge milletvekillerine doğrudan çağrıda bulundu. Bakanlıkların ve bürokratların "Başbakan yetki vermedi" gibi gerekçelerin arkasına sığınmasını eleştiren muhtar, hükümet edenlerin başının sorunları yoğunken, alt kadroların destek vermesi gerektiğini belirtti. Şehitliğin ve göçmenliğin ne olduğunu bilen bir Başbakan'ın bu konulara duyarlı olduğu biliniyorken, bürokratların görevlerini yerine getirmemesi eleştirildi.

Atlılar Köyü'nün bu yürek burkan feryadı, tüm medya mensuplarına açık bir çağrıyla sona erdi: "Gazetemizin adını vermedik, yayınımızı alabilirler. Şehitlerimizin adına bu yayını paylaşmanızı bekliyoruz." Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin özgürlüğü için ödenen bedellerin unutulmaması ve şehit yakınlarının mağduriyetlerinin giderilmesi için acil adım atılması bekleniyor