Oysa balığın en lezzetli, en besleyici ve en sürdürülebilir olduğu zaman, doğanın kendi takvimiyle uyumlu olduğumuz zamandır.
Doğanın Takvimine Saygı Duymak
Her balığın bir üreme dönemi vardır. Bu dönemlerde balıklar yumurtlayarak türlerini devam ettirirler. Mevsim dışı avcılık, hem bu döngüyü bozar hem de denizlerdeki balık nüfusunu azaltır. Bir başka deyişle, mevsimine uymadan balık tüketmek geleceğin sofralarına zarar vermektir.
Lezzet ve Besin Değeri Mevsimle Birlikte Değişir
Balıklar, deniz suyunun sıcaklığına ve besin zincirine göre yağlanır. Örneğin, kış aylarında hamsi, palamut ve lüfer gibi balıklar daha yağlı ve lezzetlidir. Yaz aylarında ise çipura, levrek gibi türler ön plana çıkar. Mevsimine göre tüketilen balık hem daha taze olur hem de omega-3 bakımından zengindir.
Ekonomiye ve Balıkçılara Destek
Doğru zamanda balık tüketmek, küçük balıkçının da yüzünü güldürür. Çünkü sürdürülebilir avcılık, uzun vadede hem deniz kaynaklarını hem de balıkçılıkla geçinen ailelerin gelirini korur. Aksi durumda, birkaç sezon sonra hem denizler fakirleşir hem de sofralar boşalır.
Tüketiciye Düşen Sorumluluk
Artık her tüketici bilinçli bir seçim yapma gücüne sahip. Balığın hangi mevsimde yenmesi gerektiğini bilmek ve buna göre davranmak, hem çevreye hem ekonomiye yapılan en basit ama en güçlü katkıdır.
Unutmayalım, doğa bize değil, biz doğaya muhtacız.