Yıllardır Uyardık , Şimdi Bahane Üretiyorlar
Altyapısı olmayan inşaatlara verilen ruhsatlar ve sağlanan su bağlantıları, halkın yaşadığı su krizinin başlıca nedeni haline geldiğini uzun yıllardır yaptığımız haberlerimizde defalarca gündeme getirmiştik. Bu soruna rağmen, belediyeler inşaat firmalarına adeta sınırsız imtiyaz tanıdı. Bugün ise, halk susuzlukla boğuşurken, belediye başkanları birbirini suçlayarak sorumluluktan kaçıyor.
Kaçak Suya Göz Yumuldu, Sayaçla Meşrulaştırıldı
İnşaat firmalarının önce kaçak su çekip ardından sayaç bağlayarak bu durumu “yasal” hâle getirmesi, belediyelerin bilgisi ve izni dahilinde gerçekleşti. Bu uygulamalar, kamu kaynaklarının özel çıkarlar uğruna nasıl hoyratça kullanıldığını gözler önüne seriyor.
Belediye Başkanları Arasında Söz Savaşı: Halkın Suyu Üzerinden Siyasi Şov
Su krizinin derinleşmesiyle birlikte belediye başkanları arasında başlayan söz düellosu, çözüm üretmekten çok halkı manipüle etmeye yönelik bir tiyatroya dönüştü. Kendi yarattıkları sorunlara bahane üreten yöneticiler, halkın tepkisini bastırmak için algı yönetimine başvuruyor.
İnşaat Lobisine Ayrıcalık, Halka Kuraklık
Ruhsatsız ya da altyapısız inşaatlara su sağlanırken, vatandaşlar günlerce susuz bırakılıyor. Belediyelerin bu çifte standardı, kamu vicdanında derin yaralar açıyor. Su gibi temel bir yaşam hakkının, rant uğruna ikinci plana atılması kabul edilemez.
Halk Susuz, İnşaatlar Suya Doyuyor
Vatandaşlar su kesintileriyle mücadele ederken, ruhsatsız ya da altyapısız inşaatlara su sağlanması kamu vicdanını rahatsız ediyor. Belediyelerin bu uygulamaları, halkın tepkisini çekmeye devam ediyor.