KIBRIS

Evrak sahteleme suçundan tutuklanan zanlı mahkemede

Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesinde resmi evrak sahteleme, sahte evrak düzenlenmesini tahrik etme, başkasının kimliğine bürünme suçlarından yargılanan Barmi Shimba Kyoni hakkındaki dava dün karara bağlandı.

Sanık 2 yıl 6 ay hapse mahkum edildi. Füsun Cemaller’in
başkanlığında, Kıdemli Yargıç Vedia Berkut Barkın ve Yargıç Tutku Candaş’tan
oluşan heyetin verdiği kararı, Candaş okudu.
Yargıç Tutku Candaş, sanığın 1 Şubat 2025 tarihinde alkollü bir şekilde
Lefkoşa’da araç kullanırken, trafik ekipleri tarafından tespit edildiğini söyledi.
Candaş, sanığın alkol testi için nefes örneği vermeyi reddetmesinin ardından
karakola götürüldüğünü, ehliyet ibraz etmesi istendiğinde ise başka bir şahsın
adını söyleyerek, onun kimliğine büründüğünü ve o şahsın adına ceza
yazılmasını sağladığını açıkladı. Yargıç, kısa süre sonra işlediği tespit edilen
sanığın yapılan muhaceret kontrolünde 23 Kasım 2022 yılından 1 Şubat 2025
tarihine kadar ülkede kaçak kaldığının belirlendiğini açıkladı. Yargıç, sanığın
ülkede kaçak olduğu halde alkollü bir şekilde trafiğe çıktığını, yakalanınca polisi
kandırmaya çalıştığını ifade etti.
Sanığı kendi ikrarı, İddia Makamı tarafından sunulan ihtilafsız olgu ve emareler
Işığında aleyhindeki davalardan suçlu bulup mahkum ettiklerini belirten yargıç,
sanığın mahkum olduğu sahte resmi belgeyi tedavüle sürmek, başkasının
kimliğine bürünmek, sahte evrak hazırlanmasını tahrik etmek suçları için ceza
yasasının 10 yıla kadar hapis cezası öngördüğünü söyledi.
Yargıç Candaş, “Öngörülen azami cezadan da anlaşılabileceği üzere işbu suç
oldukça ağır, ciddi ve vahim bir suçtur. Devamla işbu suç maalesef
gündemimizdeki davalardan anlaşılacağı üzere yaygınlaşma eğiliminde olan
suçlar arasında olup kamuyu yakından ilgilendirmektedir” dedi.
Sahtelenmiş resmi belgelerin tedavüle sürülmesi suçlarının doğrudan kamu
menfaatine halel getiren ve devlet otoritesine karşı işlenen suçlar olarak
değerlendirdiklerini kaydeden yargıç, “Öğrenci olarak başka bir ülkeye giden bir
kişinin görevi okulunu bitirmek ve öğrenim gördüğü ülkenin yasalarına
kurallarına uymaktır. Öğrenci olarak ülkemize gelen bir kişinin bu kadar
korkusuzca, yasa tanımaz bir şekilde toplumumuzun huzurunu kaçıran bu derece
ciddi suçlar işlemesi kabul edilebilir bir durum değildir. Yargının görevi bu tür
suç işleyen kişilere etkin ve caydırıcı cezalar vererek benzer suç işleme
temayülü olan kişileri benzer suç işlemekten caydırmaktır” dedi.
Yargıç diğer yandan sanığın suçunu kabul ederek özür dilediğini, cezasını dilini
bilmediği yabancı bir ülkenin Cezaevinde, ailesinden ayrı bir şekilde çekeceğini
söyledi. Yargıç, tüm bu hususları ceza takdir ederken sanık lehine dikkate
aldıklarını açıkladı.

Yargıç Tutku Candaş, “Özellikle sanığın mahkûm olduğu suçların niteliği ve
ciddiyeti, öngörülen azami ceza ve kamu menfaatini yakından ilgilendirdiği
değerlendirildiğinde, sanığa verilmesi gereken cezanın hapis cezası olduğuna
kanaat getiririz” dedi. Yargıç Candaş, sanığın tüm olgular ışığında 2 yıl 6 ay
hapse mahkûm ettiklerini açıkladı.