Konuşmayı engelleyen her türlü unsurla mücadele etmeye hazır olduğunu belirten Erhürman, “Toplum olarak yeniden canlanmaya ihtiyacımız var” dedi.
Kıbrıs Türk Ticaret Odası’nın 62. Genel Kurulu’nda konuşan Erhürman, KKTC’de önemli işler yapılabileceğini, bunun için yeterli insan kaynağı bulunduğunu ifade etti ve “Bugün hep birlikte bu alanın önünü açtığımız bir gün olsun” dedi.
Konuşmanın tek başına yeterli olmadığını, söylenenlerin icraata dönmesi gerektiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı, meslek kuruluşlarıyla iş birliği içinde kararlılıkla ilerlemek gerektiğini kaydetti. Ülkede kamusal görevlerde yaygın bir mutsuzluk ve umutsuzluk bulunduğunu belirterek, buna teslim olunmaması gerektiğini de vurguladı.
“Görüşme masasını müzakere masasına dönüştürmek için çalışacağız”
Erhürman, Cumhurbaşkanı olarak göreve geldiği andan itibaren üç ana konuda hızlı şekilde harekete geçtiklerini belirterek şunları söyledi:
“Masadayız ve orada olmaya devam edeceğiz. Görüşme masasının müzakere masasına dönmesi için çabalayacağız ve o masadan kalkmayacağız. Aynı zamanda masanın dışında da bir dünya var ve halkımı bunun dışında bırakmamak için mücadele edeceğim.”
Erhürman, Avrupa Birliği, Türk Devletleri Teşkilatı ve İslam İş Birliği Teşkilatı ile temasların güçlendirilerek gözlemci üye statüsünün daha aktif şekilde kullanılacağını kaydetti.
Amaçlarının diyalog ve iş birliği içinde halkın haklarını en üst noktaya taşımak olduğunu belirten Erhürman, “Bu konuda halkıma duyduğum güven tamdır” dedi.
“Dijitalleşme yaşamsal bir ihtiyaçtır”
İçeride yapılması gereken önemli işlere de dikkat çeken Erhürman, veri altyapısının geliştirilmesi ve dijitalleşme çalışmalarının zorunlu hale geldiğini söyledi:
“Veri olmadıkça iş yapmak zorlaşıyor. Dijitalleşme konusunda atılacak her adımda desteğe hazırım. Bu alan yaşamsal bir ihtiyaçtır.”
Kamu yönetimindeki sorunların çözülmesi, düzenlemelerin yapılması ve dinamik bir yapının kurulması gerektiğini belirten Cumhurbaşkanı, sözlerini şöyle tamamladı:
“Halkımızı, özellikle çocuklarımızı mutsuzluğun esiri olarak bırakamayız. Bu mutsuzlukla kavga edip onu yok etmek sorumluluklarımız arasındadır. Bu konuda herkese görev düşüyor.”